YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8421
KARAR NO : 2012/3863
KARAR TARİHİ : 15.03.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisi iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, sübut bulmayan davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava 16.01.2004 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece ceza davasında sanıkların beraatine dair verilen karar kesinleşmiş olduğundan subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki SGK müfettişi tarafından düzenlenen 31.05.2004 tarihli raporda, ölen sigortalı … …’in davalı işyerinde 08.05.2001 tarihinden beri çalıştığı, 16.01.2004 tarihinde işyerinde çalıştığı sırada kumaş kırpıntılarının depolandığı silodaki arızayı gidermek için siloya girdiğinin anlaşıldığı ve daha sonra gelen işçilerin silonun kapağını açık görmeleri üzerine girdikleri siloda … …’in iplik kırpıntıları içinde ölü bulunduğunun görüldüğü ve olayın iş kazası olduğu saptanmıştır. Yargılama sırasında iş güvenliği uzmanı olan 3 kişilik bilirkişi kurulunun düzenlediği 20.01.2006 tarihli kusur raporunda da olayın iş kazası olduğu ve davalı işverenin % 60, ölen sigortalının ise % 40 oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir.
Öte yandan ceza davasında alınan 29.07.2005 tarihli Adli Tıp Kurumu’nun raporuna göre davacının ölüm nedeninin kendisinde mevcut kalp damar hastalığı olduğu saptandığından, dikkatsizlik tedbirsizlik nedeniyle ölüme sebebiyet vermek suçundan işveren ve vardiya amiri hakkında açılan kamu davasında, ölüm ile sanıkların eylemi arasında nedensellik bağı bulunmadığından sanıkların beraatine karar verilmiş ve bu karar Yargıtay 9.Ceza Dairesince onanarak kesinleşmiştir. Eldeki bu davada ise, ceza davasında verilen bu karar anılarak subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Oysa somut olayda, SGK müfettişinin düzenlediği rapordaki ifade sahiplerinin beyanlarına ve dosyadaki 20.01.2006 tarihli kusur raporuna göre sigortalının 16.01.2004 tarihinde iş kazası geçirerek öldüğü konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, ölüm ile iş kazası arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, sigortalının ölüm nedeni 29.07.2005 tarihli Adli Tıp Kurumu’nun raporunda belirtildiği gibi kendisinde mevcut kalp damar hastalığı olsa bile, iş kazası sonucu vefat ettiği sabit olduğundan somut olaydaki iş kazası sonucu ölüm ile davacının hastalığı arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı ve işyeri koşullarının etkisinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi yönünde Adli Tıp Kurumu’ndan rapor almak ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu açıklanan doğrultuda araştırma yapılmaksızın sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 15/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.