Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/8315 E. 2012/3859 K. 15.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8315
KARAR NO : 2012/3859
KARAR TARİHİ : 15.03.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K AR A R
Dava, davacı sigortalının iş kazası sonucu maluliyeti nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararlarının tazmini istemine ilişkindir
Mahkemece davacı …’ün çırak statüsünde olduğu, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, davanın iş mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir..
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 5521 sayılı Yasanın 1.maddesinde; işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş aktinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. 10.06.2003 tarihinde yürürlüğü giren 4857 sayılı İş Kanunun 4/f maddesinde 1475 sayılı İş Kanunundan farklı olarak “iş sağlığı ve güvenliği hükümleri saklı kalmak üzere çıraklar hakkında iş kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı, 77/son maddesin de ise; iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüzük ve yönetmeliklerde yer alan hükümlerin, işyerindeki çıraklara ve stajerlere de uygulanacağı bildirilmiştir.” 5521 sayılı İş Mahkemeleri Yasası 1.maddesine göre iş yasasına dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuki uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görüleceğinden çıraklarla ilgili 4857 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden sonra gerçekleşen iş kazası ve meslek hastalığına dayanan tazminat davalarına da İş Mahkemelerince bakılacaktır. Öte yandan olay ayrıntılı olarak irdelendiğinde, davacı …’ün olay tarihinde 17 yaşında olması onu, İş Yasası anlamında çırak statüsüne sokmaz. Çünkü sigortalı, yaşı küçük olsa da üretime yönelik olarak çalışmaktadır. Bu nedenle üretime yönelik çalışması çıraklık statüsünden çıkması için yeterlidir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, davacı …’ün geçirdiği kaza, iş kazası ise, olayda iş sağlığı ve iş güvenliği yönlerinden İş Yasasında yer alan düzenlemelerin uygulanması gerektiği açıktır. İş Yasasının uygulanmasını gerektiren uyuşmazlıkların çözüm yeri ise İş Mahkemeleridir.
Mahkemece, davada görevli olunduğu halde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.