YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8036
KARAR NO : 2012/4882
KARAR TARİHİ : 29.03.2012
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1976-1988 ve 1991-2004 yılları arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 1976-1988 ve 1991-2004 dönemleri arasında davalılara ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, istek tanık sözlerine dayanılarak 1976-1988 dönemine ilişkin istemin hakdüşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle, 1991-2004 tarihleri arasındaki çalışmanın davalı Kuruma 1989, 1990, 1991-1993 yıllarında başka işyerlerinde çalıştığının bildirildiği, sürekli çalışmanın davacı tarafça ispat olunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yapılan incelemede davalı işverence davacının çalışması, 10/02/1985 tarihinde verilen işe giriş bildirgesi ile bildirilmiş olup, 30/04/2000 tarihine kadar kısmi bildirimler yapıldığı 01/10/1989-30/04/1990 tarihleri arasında 210 günlük prim dava dışı …Turizm de 01/08/1990-30/09/1990 tarihleri arasında 60 gün, …Ltd Şti. Işyerinden 01/08/1996-20/10/1996 tarihleri arasında 70 gün …Lmt Şti işyerinden bildirimler yapıldığı,ayrıca 1976-1978 döneminin işyeri tescilinin … ve … adına 1979-1982 döneminin …-… adına, 1982/2.dönem-1988 dönemi …-… adına, 01/12/1998 tarihinden 01/01/1999 tarihine kadar … adına, 01/01/1999 tarihinden sonra … Lmt Şti adına bildirimler yapıldığı görülmektedir. Daimi çalışma olduğu ispat edilirse hizmetin bittiği iddia olunan 2004 yılı itibarıyla dava tarihine göre hakdüşürücü süre de işlemiyecektir. Ancak davacının dava dışı işyerlerinde çalıştığı nazara alındığında hak düşürücü sürenin geçmesi ve kesilmesi gözönünde tutulacağı da açıktır.Bu husus nazara alınarak daimi çalışma olup olmadığının tesbiti bakımından yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu gözönünde tutularak davacının aynı işyerinde …,… adlı işverenlerlede çalıştığı bordrolarda belli olduğuna, bu işverenlerinde … yanında katılımı sağlanarak davacı ile birlikte çalışan ve varsa SSK prim bordrolarında kayıtlı kişiler veya benzer işi yapan işverenlerin kayıtlarına geçmiş kimselerin tesbit edilerek anılan kişilerin bilgilerine başvurulmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Hukuk Genel Kurulu’nun 16.6.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün ve 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2004/21-35-64 E.ve K. 15.10.2003 gün ve 2003/21-634-572 E. K. sayılı kararları da aynı yöndedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.