Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/7908 E. 2012/2608 K. 28.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7908
KARAR NO : 2012/2608
KARAR TARİHİ : 28.02.2012

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 19. İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 23/09/2007-23/06/2009 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde 23.9.2007-23.6.2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti ve bir kısım işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece H.U.M.K 409. maddesi uyarında davanın açılmamış sayılmasına ve davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 175,00 TL dilekçe yazma ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir.
24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7. maddesinde, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi durumunda, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra açılmamış sayılmasına karar verilmesi durumunda Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen ücreti geçmeyecek şekilde karar verileceği öngörülmüştür. Bu durumda, mahkemece, delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre, davalılar yararına Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde yazılı avukatlık ücretinin tamamına hükmolunmaması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemektedir.
H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
Kararı davalı M.. K.. temyiz etmediğinden ve dilekçe yazma ücreti yargılama giderlerinden olmayıp,maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, davalı kurum leline maktu vekalet ücretine hükmedilmesine, davalı M.. K.. yönünden karar kesinleştiğinden takdir edilecek maktu vekalet ücretinden davalı M.. K..’ın sadece 175,00 TL’lik kısmından diğer davalı kurum ile birlikte alacaklı sayılmasına karar vermek gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına 3. bendinin silinerek yerine “Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1000,00 TL maktu vekalet ücretinden davalı M.. K..’ın sadece 175,00 TL’lık kısmından diğer davalı kurum ile birlikte alacaklı sayılarak,davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA,28/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.