YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/764
KARAR NO : 2011/1077
KARAR TARİHİ : 14.02.2011
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, 1998/Haziran ayından 2002/Nisan ayına kadar olan döneme ilişkin prim, ek prim ve gecikme zammı borçları nedeniyle, davacıya 2006/ 482-483-484 sayılı takip dosyaları üzerinden çıkarılan 27.3.2006 tarihli 037315 sayılı ödeme emirinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 27.3.2006 tarih 037315 sayılı ödeme emrinin kısmen iptaline, takibin 1.457,00 TL asıl 1.765,76 TL gecikme zammı üzerinden devamına, fazla istemin reddine karar verilmiştir
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 80/5 ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddeleridir. 506 sayılı Yasanın 80/5.maddesinde Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 ‘nci, 102’nci ve 106’ncı maddeleri hariç diğer maddelerinin uygulanacağı, Kurumun 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanacağı, 6183 sayılı yasanın 58/1. maddesinde Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu (İş Mahkemeleri) nezdinde itirazda bulunabileceği bildirilmiştir.
Somut olayda iptali istenen ödeme emri davacıya 6.4.2006 tarihinde yöntemince tebliğ edildiği halde dava 7 günlük hakdüşürücü süre dolduktan sonra 14.4.2006 tarihinde açılmıştır. Davanın 6183 sayılı Yasanın 58.maddesinde öngörülen 7 günlük süre geçtikten sonra açıldığından reddi gerekirken, esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Yargıtayın giderek Dairemizin yerleşik içtihatları bu yöndedir.(HGK 2007/21-623 E,2007/717 K 30.10.2007,21HD.2006/10771,2007/8765 K sayılı kararlarında olduğu gibi)
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Kurumun diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, fazla alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.