Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/6739 E. 2010/8375 K. 12.07.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6739
KARAR NO : 2010/8375
KARAR TARİHİ : 12.07.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işveren nezdinde 1992 yılı Kasım ayından, Mart 1997 tarihine kadar, 1997 tarihinden 14.12.2001 tarihine kadar da aynı işyerinde sigortalı olarak çalışmış olduğunun ve işçilik alacaklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum, … Bankası A.Ş. ve … Temizlik Şti vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine…
2-Davacı, davalı … ile sonradan birleştirilen … Bankasına ait Samsun Şubesi işyerinde Kasım-1992 tarihi ile Mart-1997 tarihleri arasındaki Kurum’a bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti ile işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline istemiştir.
Mahkemece, davacının 15/11/1992 ile 31/12/1995 tarihleri arasında 14/12/2001 tarihinde birleşme ile Garanti Bankasına devredilen … Bankası Samsun Şubesi işyerinde, 1992 yılı 3. dönem ile 1997 yılı 1. dönem arasında kalan sürelerde çalıştığının tespiti ve bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline ilişkin, kararı dairemize ait 01/06/2009 gün ve 2008/10068 Esas, 2009/7518 Karar sayılı bozma ilamı ile “…davacının çalışmalarının banka temizlik ihalesini alan Santem ve Evpak şirketlerinin işçisi olarak geçtiği, bu durumda dava dışı şirketlerin işveren olarak sorumlu olacakları ve davaya yöntemince davaya katılmaları sağlanmadan…” sadece davalı banka aleyhine hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile bozulmuş ise de, mahkemenin bozma ilamına uymasına rağmen yöntemince inceleme ve araştırma yapmadan sonuca gittiği, verilen tespit hükmünden dahili davalı şirketlerin hangi süreler yönünden sorumlu oldukları dahi belirlenmeden, hüküm oluşturulduğu açıktır.
Gerçekten, davacının davaya dahil edilen … Edt. Şti’nin işçisi olarak davalı … AŞ. ile birleşen Osmanlı Bankası Samsun Şubesi işyerinde 01.02.1997-31.12.1997 tarihleri arasında 330 gün, … Limited Şirketinin işçisi olarak da aynı yerde 01.01.1998-31.11.2001 tarihleri arasında sürekli çalıştığı ve bu çalışmalarının Kurum’a bildirildiği tartışmasızdır. Davadaki sorun davacının bu bildirimlerden önce aynı işyerinde geçtiğini ileri sürdüğü hizmetlerinin bu şirketlerin işçisi olarak geçip geçmediğinin tespiti
noktasındadır. Mahkemenin bu yöne ilişkin dairemizce yapılan bozma ilamına uyulmasından sonra, sadece bu iki şirketi davaya katıp, tespit edilen sürelere ilişkin primlerden sorumlu tutması ise doğru değildir. Davaya katılan şirketlerin davaya ilişkin delilleri toplanmadan, davacının 1992-1997 tarihleri arasında kalan dönemde de, firmaların işçisi olarak banka şubesinde çalışıp çalışmadığı açıkça belirlenmeden, bu şirketlerin anılan tarihlerde SGK yasa kapsamında olup olmadıkları, davacı ile ilgili bilgi ve belgelerinin neler olduğu sorulmadan ve niteliği gereği res’en soruşturmayı gerektiren davada inceleme yapılmadan sonuca gidildiğinden, varılan bu sonuç eksik incelemeye dayalı olduğu gibi hükmün dahi HUMK.’nun 389. maddesine aykırı olarak düzenlenip, davacının hangi sürelerde hangi şirketler nezdinde dahi çalıştığı açıkça yazılmadan infazı mümkün olmayacak şekilde kurulduğu da açıktır.
Yapılacak iş; Davacının işyerinde çalıştığının tespitine karar verilen dönemlerde davaya dahil edilen şirketlerin işçisi olarak çalışıp çalışmadığını, davalıların göstereceği tüm delilleri toplamak, gerektiğinde re’sen yapılacak inceleme ve araştırmalar ile gerçek işverenlerin kim olduğunu tespit edip varsa çalışılan süreleri dahi işverenler yönünden açıkça belirlemek, çalışmaların bu şirketler nezdinde geçtiğinin tespiti halinde hizmet tespit talebi yönünden banka hakkındaki davayı reddetmek aksi halde ise, devralan … Bank A.Ş.’nin hizmet tespiti ve primlerden de sorumlu olduğuna ilişkin hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının temyiz edenlerden ilgililerine iadesine, 12.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.