Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/6543 E. 2012/1530 K. 13.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6543
KARAR NO : 2012/1530
KARAR TARİHİ : 13.02.2012

MAHKEMESİ : … 5. İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava,iş kazası nedeniyle yaralanan sigortalının maddi ve manevi zararlarının karşılanması istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminat davasının reddine,manevi tazminat davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden,davacının geçirdiği zararlandırıcı olayın kurum tarafından iş kazası olarak kabul edildiği,SGK Maluliyet Daire Başkanlığınca sigortalının yaralanmasının maluliyetini gerektirmediğinin belirtildiği,itiraz üzerine Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alındığı,buranında sigortalının iş kazası neticesinde maluliyetinin oluşmadığını belirttiği,devamla Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinden rapor alındığı ve burası tarafından sigortalının iş kazası nedeni ile maluliyetinin gerekmediğinin belirtildiği,bu rapora da itiraz edilmesi sonucunda ATK Genel Kurulundan rapor alındığı ve raporda kazalının %8.2 oranında maluliyetinin olduğunun belirtildiği,bu rapor sonrasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden de son olarak 5.1.2010 tarihinde rapor alındığı ve bu raporda da kazalının maluliyetinin olmadığının belirtildiği,mahkeme tarafından son aldırılan bu rapora itimat edilerek davacının maluliyetinin olmadığının kabulü ile maddi tazminat talebinin reddedildiği anlaşılmıştır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nca karara bağlanır.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu’nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek ATK Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.Öte yandan, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanununun “Adli Tıp Genel Kurulu’nun görevleri” başlıklı 15/f. maddesinde, Adli Tıp Genel Kurulunun, Adli Tıp İhtisas Kurulları ile Adli Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkileri, konu ile ilgili uzman üyelerin katılımıyla inceleyeceği ve kesin karara bağlayacağı belirtilmiştir. Bu durumda raporlar arasındaki açık çelişkinin giderilmesi için, 28.06.1976 gün ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da belirtildiği üzere,son olarak Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan görüş alınması gerekir.
Somut olayda davacının iş kazası neticesinde oluşan sürekli iş gücü kaybına ilişkin farklı yerlerden alınan raporlar arasında çelişkiler bulunduğu anlaşıldığına göre mahkemece bu çelişkinin son olarak ATK Genel Kurulundan alınan rapor ile giderilmesi yerine devamla bir başka yerden yeniden rapor aldırılıp bu rapor sonucuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yapılacak iş maddi tazminat davası bakımından ATK Genel Kurulundan alınan raporda belirtilen sigortalının %8,20 oranındaki meslekte daimi kazanma gücü kaybına göre bir hesaplama yaptırmak ve çıkacak neticeye göre bir karar vermek yine Manevi tazminat davası bakımından sigortalının %8,20 oranındaki maluliyeti ile birlikte diğer tüm delilleri bir arada değerlendirerek yeniden bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,bozma nedenine göre davacının ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.