Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/6243 E. 2012/1410 K. 09.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6243
KARAR NO : 2012/1410
KARAR TARİHİ : 09.02.2012

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, A.. L.. Şubat 1996 – Temmuz 2003, N.. L.. Nisan 1999 – Temmuz 2003 tarihleri arasında davalılarının işyerlerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davacı N.. L.. tarafından açılan davanın reddine, A.. L.. tarafından açılan davanın takip edilemediğinden açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı A.. L..’un temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacı N.. L..’un 1999 yılı Nisan ayından 2003 yılı Temmuz ayına kadar Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de varılan bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı N.. L..’un işe giriş bildirgesinin kuruma verilmediği gibi davalı işyerinden Kuruma bildirilen sigortalı çalışmalarının da bulunmadığı, dönem bordrolarının Kuruma verilmediği, davalı işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamına alınma tarihi ile tespiti istenen dönem içerisinde Kurum müfettişlerince yapılan bir inceleme olup olmadığının sorulmadığı, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurulmadığı, davacının delil olarak bildirdiği … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2003/521 esas sayılı dosyasında, davalı işveren İ.. M.. tarafından muhasebe işlemlerinin yürütüldüğü anlaşılan ve müşteki sıfatı olan …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın ifadelerinde “sigorta primlerini büroya giderek … veya …’e teslim ettiklerini” dair beyanda bulundukları ancak Mahkemece, bu kişilerin davacı N.. L..’un davalı İ.. M..’nun muhasebe bürosunda çalışması hakkında tanık olarak ifadelerinin alınmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; zabıta marifetiyle tespit edilecek, işyerine o tarihte komşu olan, kayıtlı iş yeri sahiplerini ve adreslerini açık ve net olarak belirleyip, Belediyeden ve Vergi Dairesinden bu iş yerlerinin kayıtlarını getirip komşu ve yakınlıklarını tespit etmek, sonrasında bu işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının kayıtları SGK’dan getirtilerek ayrıca Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2003/521 esas sayılı dosyasında,
davalı işveren İ.. M.. tarafından muhasebe işlemlerinin yürütüldüğü anlaşılan ve müşteki sıfatı olan kişilerin, davacının çalışmasının niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı, çalışmanın başlangıcı ve bitimi yönünde yöntemince beyanlarını almak, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı N.. L..’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden A.. L..’a yükletilmesine,
09/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.