Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/611 E. 2011/2059 K. 10.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/611
KARAR NO : 2011/2059
KARAR TARİHİ : 10.03.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 20.8.1984-6.11.1989 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında … sigortalısı olduğunun ve tahsis talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurumun temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyizine gelince;
Dava nitelikçe, davacının 20.08.1984-06.11.1989 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında esnaf … sigortalısı sayılması ve 01.05.2009 tarihinden itibaren yaşlık aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 20.08.1984-06.11.1989 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya tabi … sigortalısı olduğunun tesbitine, dava tarihi itibariyle emeklilik şartlarını taşımadığı anlaşıldığından yaşlılık aylığı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının 20.08.1984-06.11.1989 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya tabi … sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkin hüküm yerinde ise de, davacının dava tarihi itibariyle 47 yaşını doldurmamış olduğu gerekçesiyle yaşlılık aylığı talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
1479 sayılı Yasa’nın Geçici 10. maddesinin II. fıkrasının (d) bendine göre 01.06.1962 doğum tarihli olan davacının yaşlılık aylığı tahsis talep tarihi olan 10.04.2009 tarihi itibariyle 25 tam yılın üzerinde prim ödemiş olduğu, davanın 10.04.2009 tarihinde açıldığı, davacının yaşlılık aylığı tahsis talep tarihi ve dava tarihi itibariyle 47 yaşını doldurmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar, yaşa ilişkin tahsis koşulu dava tarihinde gerçekleşmemiş ise de, hüküm tarihi itibariyle gerçekleştiğinden ve Sosyal Güvenlik Hukuku’nun özelliği dikkate alınarak yargılama sırasında oluşan tahsis şartlarının dikkate alınarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmayacağı gözetilmelidir. Bu durumda, davacıya aylık bağlama koşulunun oluştuğu 47 yaşını doldurduğu tarihi takip eden aybaşı olan 01.07.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yaşlılık aylığı talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.03.2011 gününde oy birliği ile karar verildi.