Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/5502 E. 2011/6417 K. 18.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5502
KARAR NO : 2011/6417
KARAR TARİHİ : 18.07.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı,murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Boğaziçi … Dağıtım AŞ’ nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, işkazası sonucu 06.01.2001 tarihinde ölen işçi ….’ın kardeşlerinin manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir
Mahkemece, davacı kardeşlerin herbirisi için 30.000,00 TL manevi tazminatın 06.01.2001 kaza tarihinden yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacıların kardeşi olan ……’ın iş kazası sonucunda 06.01.2001 tarihinde öldüğü, ölen işçinin eşi ve oğlu tarafından tarafından maddi ve manevi tazminat istemi ile açılan ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen İstanbul 7.İş Mahkemesinin 2002/943 E. – 2006/873 K. sayılı dava dosyasında yer alan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı işverenin % 70, dava dışı … … Makine İnşaat Turizm Taahhüt Ticaret AŞ’nin % 20 ve Ayduran … Taahhüt Ticaret Ltd.Şti’nin % 10 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince almamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23/06/2004, 13/291-370 )Bu ilkeler ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen İstanbul 7.İş Mahkemesinin 2002/943 E. – 2006/873 K. sayılı dava dosyasında eş yararına 25.000,00 TL, çocuk yararına 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği gözetildiğinde davacı kardeşlerin herbiri yararına hükmedilen 30.000,00 TL manevi tazminatın fazla olduğu açıktır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Boğaziçi … Dağıtım AŞ’ nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve daha uygun bir miktara hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalıya yükletilmesine, 18.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.