Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/5256 E. 2011/6135 K. 11.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5256
KARAR NO : 2011/6135
KARAR TARİHİ : 11.07.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptaline,borçlu olmadığının tespitine,fazla ödediği primin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, 3201 sayılı Yasaya göre Yurtdışı hizmetlerini borçlanarak bağlanan yaşlılık aylığının, Türkiye’de … kapsamına tabi çalışması nedeniyle iptal edildiğini, ayrıca yeniden aylık bağlanabilmesi için fazladan 2.665,00 TL prim ödemek zorulda kaldığını Kurum işlemine dayanak olan yasa hükmünün Anayasa’nın eşitlik kuralına aykırı olduğundan iptali gerektiğini, Kurum işlemlerinin iptali ile yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasını ve kuruma borçlu olmadığının tespiti ile fazla ödediği 2.665,00 TL primin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, vergi mükellefiyetinin yaşlılık aylığı bağlandığı sırada mevcut olmasının destek primi kesilmesini gerektirdiği, yaşlılık aylığının kesilemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacıya, 28.07.1987 tarihinden itibaren 1479 Sayılı Yasa kapsamında … sigortalılık süresi ve 18.12.1982-23.02.1985 tarihleri arasında 3201 Sayılı Yasa kapamında yurt dışında geçen 787 günlük süreyi de borçlanarak 01.11.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının 18.08.2005 tarihinde başlayan vergi kaydının 16.07.2009 tarihinde sona erdiği Oda kaydı ve Esnaf Sicil kayıtlarının da 2009 yılı 7.ayı itibari ile sona erdiği bu nedenle Kurum tarafından yaşlılık aylığının 01.11.2008 tarihinden geçerli olmak üzere iptal edilerek yersiz ödenen aylıklar nedeni ile 7.237,00 TL borç çıkarıldığı, ayrıca 30.09.3009 tarihine kadar 2.620,44 TL prim borcu çıkarıldığı prim borcunun 08.10.2009 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır
Uyuşmazlık, yurtdışında geçen çalışmaların borçlanılması sonucu sigortalıya maaş bağlandıktan sonra, sigortalının Türkiye’de sosyal güvenlik kurumlarına tabi olacak şekilde çalışması durumunda 3201 sayılı Yasanın 6/B maddesi uyarınca yaşlılık aylığının kesilip kesilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan, 3201 sayılı Yasanın 5754 sayılı Yasanın 79. maddesi ile değişik 6/B maddesine göre;”bu Yasa hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir.”
Mahkemece, davacının Türkiye’de 18.08.2005-16.07.2009 tarihleri arasında kendi adına ve hesabına bağımsız faaliyette bulunduğu, Vergi Dairesinde, Meslek Odasında ve Ticaret Sicil Memurluğunda kayıtlı olduğu, dolayısıyla sigorta kapsamında çalıştığı ve bu çalışma nedeniyle pirim ödemekle yükümlü olduğu göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Ne varki, davacının 16.07.2009 tarihinde vergi kaydının sona ermiş olduğu anlaşıldığından kendi adına ve hesabına bağımsız faaliyetinin sona erdiği 16.07.2009 tarihini takip eden ay başı olan 01.08.2009 tarihinden itibaren Kurumun yaşlılık aylığını yeniden bağlaması gerektiği ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.07.2011 gününde oy birliği ile karar verildi.