Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/5193 E. 2011/5996 K. 11.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5193
KARAR NO : 2011/5996
KARAR TARİHİ : 11.07.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı,davalı işveren nezdinde 16.5.2006-15.3.2007 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 16.5.2006 -15.3.2007 tariheri arasında davalı işverene ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece,tanık sözlerine ve 9.3.2010 tarihli bilirkişi raporuna dayanılarak 16.5.2006-15.3.2007 tarihleri arasında çalışmalarının tesbitine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının davalı işveren şirketin 506 sayılı Kanuna göre işyeri kaydının olmadığı, şirket ortağı …’nın 7.7.2008 tarihli duruşmada “Şirketin maddi sıkıntıda olduğunu , işçi bildirimi yapılmadığını, işyerinin tescilinin de olmadığını, ancak davacının şirkette çalıştığını ” beyan ettiği İzmir Ticaret Sicil Memurluğu yazısından şirketin 10.5.2006 tarihinde kurulduğu, ortaklarının …. olduğunun bildirildiği, talimatla dinlenen tanık …’ın davalı şirkete 2004 yılında stajyer olarak girdiğini,dört yıl çalıştığını davacının kendisinden önce işe girdiğini usta olduğunu,davacı tanığı …’ün ise davacının elektronik teknisyeni olduğunu, kendisinin fotoğrafçılık firmasında çalıştığını, davalı şirketin kendilerine teknik hizmet verdiğini,ve davacıyı bu nedenle 2003 yılında tandığını davacının çalıştığı şirketin 2006 yılında el değiştirerek ünvan değişikliği yaptığını 2008 yılında kendisininde bu şirkete girdiğini bayan ettiği, davacının davalı işverene ait işyerinden adına verilmiş işe giriş bildirgesine ya da Kuruma bildirilmiş çalışma kaydına rastlanmadığı görülmüştür.
Davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde tutularak mahkemece yapılacak iş; davalı işyerinden tesbiti istenen dönemlerde bordro verilmediğine dinlenen tanıkların kayıtlara geçen kişiler olmamasına göre komşu işyerlerinde çalışan SSK kayıtlarına geçmiş kayıtlı kişiler veya benzer işi yapan komşu işverenlerin kayıtlarına geçmiş kimselerin tesbit edilerek anılan kişilerin bilgilerine başvurmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Hukuk Genel Kurulunun 16.6.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 21/549-555, 5.2.2003 gün 2004/21-35-64 E ve K, 15.10.2003 gün ve 2003/21-634-572 E ve Karar sayılı kararları da aynı yöndedir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.