Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/5019 E. 2011/8849 K. 25.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5019
KARAR NO : 2011/8849
KARAR TARİHİ : 25.10.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, 2926 sayılı Yasa uyarınca sigortalılık başlangıç tarihinin 01.01.1987 olduğunun tesbitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 1.1.1987 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tarım … sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkin olup davacı vekili 23.3.2010 tarihli beyanıyla talebinin sigorta başlangıç tarihinin 1.1.1987 olduğunun tespitine yönelik olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 1.1.1987 olduğunun tesbitine karar verilmiştir.
Davacının 27.2.1987 tarihli giriş bildirgesi üzerine davalı Kurumca 1.1.1987 tarihinde 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalı olarak tescilinin yapıldığı, Kurumca 1.1.1987-15.9.1987 tarihleri arasında 8 ay 14 gün kabul edilmiş sigortalılık süresinin bulunduğu ve konuda Kurumca çıkartılmış bir ihtilaf olmadığı, 15.9.1987 tarihinde başlayan kısa süreli 506 sayılı Yasaya tabi çalışmalarının ve 10.8.1987 tarihinde ise 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı tescilinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, somut olayda davacının sigorta başlanğıç tarihinin 1.1.1987 olduğunun tespitini istemesinde hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında çıkmaktadır.
Gerçekten; hukuki yarar davanın konusuna ilişkin dava şartlarındandır. Davacının bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmalıdır. İdeal veya ekonomik yarar yalnız başına yeterli değildir. Davacının dava açmaktaki hukuki yararının korunmaya değer bir yarar olması da gerekir. Davacının tespit davası ile istediği hukuki korunmada bir yararının bulunması gerekir. Yani davanın açılmasında ve sonucunda verilecek tespit hükmünün davacıya sağlayacağı bir hukuki menfaat veya kazanım söz konusu değilse yada sağlanmak istenen yarar daha önceden zaten sağlanmış ise tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur.
Somut olayda davacının 1.1.1987 tarihinde 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılık tescilinin yapıldığı ve bu konuda davalı Kurumca çıkartılmış herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı halde, yeniden sigortalılık başlangıç tarihinin 1.1.1987 olarak tespitinde hukuki yararı bulunmamaktadır.
Mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı S.G.K vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki itirazların incelenmesine yer olmadığına, 25.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.