Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/4984 E. 2011/5201 K. 06.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4984
KARAR NO : 2011/5201
KARAR TARİHİ : 06.06.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 2.8.1993-2.7.2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitiyle, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 02.08.1993-02.07.2006 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının özel sektöre ait tarım ve orman işlerinde ücretle ve sürekli olarak çalıştığı ve 506 sayılı Yasa’nın 3/I-A,b bendine göre sigortalı sayılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Öte yandan bu tür davalarda işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun’un kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
506 sayılı Yasa’nın 3.maddesinde yazılı kimseler bu kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmazlar. Buna göre, kamu sektörüne ait tarım ve orman işlerinde ücretle, özel sektöre ait tarım ve orman işlerinde ücretle ve sürekli olarak, tarım sanatlarına ait işlerde, tarım işyerlerinde yapılan ve tarım işlerinden sayılmayan işlerde, tarım işyeri sayılmayan işyerlerinin park, bahçe, fidanlık ve benzeri işlerinde çalışanlar hariç olmak üzere tarım işlerinde çalışanlar bu kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmazlar.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının hayvanların bakımı ve yetiştirilmesi işini yaptığı davalı işveren …’na ait ” … Çiftliği ” olarak bilinen “canlı hayvan ticareti” işyerinin 15.12.1992 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, bu işyerinde çalışanların 1992/3.döneminden itibaren bordrolar ile Kuruma bildirildiği, davalı işverenin “canlı hayvan toptan satışı (celepçilik)” işi nedeniyle 01.01.1988 tarihinden itibaren vergi kaydının bulunduğu, davalının Kurum müfettişine verdiği ifadesinde, bu işyerinde büyükbaş hayvan ticareti yaptığını ve başka yerden satın aldığı hayvanlardan satılmayanların burada bakımının yapıldığını söylediği, tanık beyanlarına göre davacının bu işyerinde çalışmalarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacının, 327300.58 işyeri sicil numaralı davalı işveren …’na ait “canlı hayvan ticareti” işyerindeki çalışmalarının 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı çalışma sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, 327300.58 işyeri sicil numaralı “canlı hayvan ticareti” işyerinin 15.12.1992 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı ve bu işyerinde çalışanların 1992/3.döneminden itibaren bordrolar ile Kuruma bildirildiği, 506 sayılı Yasa’nın 3/I-A,b bendine göre özel sektöre ait tarım ve orman işlerinde ücretle ve sürekli olarak çalışanların sigortalı sayılması gerektiği anlaşılmakla davalı işyerinde ücretle ve sürekli çalıştığı anlaşılan davacının bu işyerindeki çalışmalarının 506 sayılı Yasa’nın 2.maddesine göre sigortalı sayılması gerektiği açıktır.
Yapılacak iş, davacının sigortalı çalışmalarını hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlemek amacıyla davaya konu dönemde davacı ile birlikte çalışan bordro tanıklarını dinlemek, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak, işyerinin denetimini yapan kurumlarda davacının çalışması ile ilgili belge ve kayıt olup olmadığını sormak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.