Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/4363 E. 2011/4893 K. 30.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4363
KARAR NO : 2011/4893
KARAR TARİHİ : 30.05.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı, Bağ-Kur hizmet süresinin 13 yıl, 9 ay, 29 gün olması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, bozma gereklerinin yerine getirilmesine göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılık süresinin 13 yıl 9 ay 29 gün olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulü ile davacının 13 yıl 9 ay 29 gün 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğunun tesbitine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı görülmekle Dairemizce bozulmuş olup bozma kararına uyularak kurulan hükümde davacının 1.1.1983-22.3.1985 ve 02.5.1997-31.7.1999 tarihleri arasında sigortalı olduğunun tesbiti ile fazla isteminin reddine karar verilmiştir
Bozma kararında davacının bu dava ile Kurum tarafından kabul edilmeyen 01.01.1983-22.03.1985, 30.06.1998-12.04.2000 tarihleri arasında sigortalı olduğunun tespitini amaçladığı belirtilerek hüküm altına alınan süreler yönünden sigortalılık sürelerinin başlangıç ve sona erme tarihlerinin infazı mümkün olacak şekilde açıkça gösterilerek ve bu tür davaların kamu düzenini de ilgilendirildiği de nazara alınarak muhtemel çakışan sigortalılık söz konusu olabileceği düşünülüp davacının 506 sayılı Yasa’ya tabi çalışmalarının SGK’ndan sorularak varsa bu sigortalılık süreleri de değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermesi gerekeceği belirtilmiştir.
Mahkemece, bozma kararından sonra getirtilen hizmet cetveline göre davacının 17.4.2004-10.10.2007 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olarak çalıştığı görülmüştür. Somut olayda davacı yararına kurulan hükümde davacının talebi dikkate alınmaksızın 1.1.1983-22.3.1985 ve 02.5.1997-31.7.1999 tarihleri arasında sigortalı olarak kabulüne karar verilirken Kurum tarafından kabul edilen sigortalılık süreleri yönünden hukuki yarar bulunmadığından, talebin reddi yerine fazla talebin tümden reddine karar verilmek suretiyle Kurumca kabul edilen sigortalılık sürelerini de ortadan kaldıracak şekilde karar verilmesi ve reddedilen kısım için Kuruma avukatlık ücreti verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinin silinerek yerine “ Kurum tarafından davacının sigortalı kabul edildiği 10.4.1978-1.1.1983 ve 22.3.1985-20.5.1991 tarihleri arasındaki süreler yönünden dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından, bu dönemlere ilişkin talebin reddine , reddedilen kısım üzerinden Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 575,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 30.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.