Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/3425 E. 2010/3339 K. 25.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3425
KARAR NO : 2010/3339
KARAR TARİHİ : 25.03.2010

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
Davacı, çalışma gücünün 3/2 sini kaybettiğinin tespiti ile maluliyet aylığına hak kazandığına, aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan bozma kararına uygun olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının temyizine gelince;
Dava davacının çalışma gücünün üçte ikisini kaybetmesi nedeniyle maluliyet aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma kararına uygun olarak davacının 13.9.2006 tarihi itibariyle maluliyet aylığına hak kazandığının tesbitine karar verilmesi doğrudur. Ancak 506 sayılı Yasa’nın 56. Maddesinde sigortalının malul sayılmasına esas tutulan raporun tarihi yazılı isteğini takip eden takvim ayından sonraki bir tarih ise maluliyet aylığının bu raporun tarihinden sonraki aybaşından başlayacağı bildirilmekle davacıya maluliyet aylığının dava açıldıktan sonraki bir tarihten bağlanması bu yasal düzenlemeden kaynaklandığından ve dava kabulle sonuçlanıp dava açılmasına davalı Kurum sebebiyet vererek davanın reddini savunmak suretiyle davaya direndiğinden yargılama masraflarından sorumlu olduğu göz ardı edilerek yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılması, davacı kendisini vekille temsil ettirmesine rağmen davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca avukatlık ücreti taktir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı HUMK’nun 438/7. Maddesi gereği düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle,hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine;
“1-Davanın kabulü ile davacının 1.3.1996 tarihi itibariyle maluliyet aylığına hak kazandığının tesbitine,
2-Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafca yatırılan 12.20 başvurma harcı ile 12.20 Tl peşin harcın kararın kesinleşmesini takiben istek halinde davacıya iadesine
4-Davacı tarafça yapılan 120.00 TL yargılama giderinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine.
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1000.00TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine “ rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün değiştirilen ve düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, 25.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.