Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/2559 E. 2011/4064 K. 28.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2559
KARAR NO : 2011/4064
KARAR TARİHİ : 28.04.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar ile davalılardan … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı … Şirketinin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin uğradıkları maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece,asıl dava yönünden;talep edilen maddi tazminatın Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanmış olduğu görülmekle davacıların bu konudaki taleplerinin reddine, birleştirilen 2008/364 Esas sayılı dosyada ; davalı … Anonim Şirketi aleyhine açılan manevi tamzinat istemi ile ilgili olarak, takdiren davacılar …, …, … için ayrı ayrı 12.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … AŞ.’den alınarak bu davacılara verilmesine, fazla talebin reddine, …, …, …, …, … ve … için ayrı ayrı 1.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … AŞ.’den alınarak davacılara verilmesine, fazla talebin reddine, birleştirilen … İş Mahkemesinin 2009/337 E., sayılı dosyasında davalı … Ltd. Şirketi aleyhine açılan manevi tazminat istemi ile ilgili olarak, her davacı için ayrı ayrı 24.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Ltd. Şirketinden alınarak davacılar …, … ve …’e verilmesine,fazla talebin reddine, her davacı için ayrı ayrı 3.000,00 TL manevi tazminatın ayrı ayrı olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Ltd Şirketindenden alınarak davacılar …, …, …, …, … ve …’ya verilmesine, fazla talebin reddine, karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden,davacılar Murisi …’ün , üst işveren … AŞ.’nin üstlendiği … nakil hattı işinde, taşeron olan … İnş. San. Tic. Ltd. Şirketinin işçisi olarak … enerji nakil hattı direk montaj işini yaptığı sırada direk üzerinde iken kalbinden rahatsızlandığı,hastaneye kaldırılırken kalp rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybettiği, olayda, davalı taşeron … Şirketinin % 40 oranında , davalı asıl işveren … Şirketinin %20 oranında, davacılar murisinin de %40 oranında kusurlu oldukları, … Demir Malulleri A.Ş.’nin dava dışı … … A.Ş.’ den … –… , … -… ve … -… arası enerji hatlarının ihalesini aldığı, ve bu işlerin yapımı konusunda taşeron … İnş. San. Tic. Ltd. Şirketi ile sözleşme yaptığı, murisin … Şirketinin işçisi olduğu ,davacı çocukların maddi tazminat hesabının 18 yaşın ikmaline kadar yapıldığı, davacı çocukların 18 yaşından sonra eğitim gördüklerine dair dosyada belge bulunmadığı, zabıta araştırmasında davacıların ilkokul mezunu olduklarının tesbit edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık davacının, dava açarken müteselsil sorumluluğa dayanarak dava açmasına rağmen, mahkemece davalıların kusurları oranında sorumlu olduklarına karar verilmesinin doğru olup olmadığı,davacılar tarafından yatırılan peşin harcın davalılardan tahsil edilmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK.’nun 50. maddesi ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK.’nun 51. maddesi uyarınca ve aynı Yasanın 142. maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı bir dava ile de talep edebilir. Ancak, aynı Yasanın 141. maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğrayanın, daha geniş bir deyim ile alacaklınındır. Zarara uğrayan (alacaklı), bu hakkını kullanmadıkça, yani müteselsilen tahsil isteğinde bulunmadıkça, mahkeme resen onun yararına teselsül kuralını uygulayamaz.
Somut olayda, davacılar uğradıkları zararların tahsili konusunda davalıların müteselsilen sorumluluğuna dayandıkları halde, Mahkemece hüküm altına alınan tazminatlardan davalıların kusurları oranında sorumlu olduklarına dair yazılı şekilde hüküm kurulması ayrıca harç davada haksız çıkan taraftan alınacağından davacılar tarafından yatırılan peşin harcın davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesi gerekirken, peşin yatırılan harcın davacılar üzerinde bırakılması doğru olmamıştır.
Murisin çocukları olan davacıların maddi tazminat hesabının 18 yaş yerine 25 yaş esas alınarak yapılması gerektiğine dair temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede, davacı çocukların 18 yaşından sonra eğitim gördüklerine dair dosyada belge bulunmadığı, zabıta araştırmasında davacıların ilkokul mezunu olduklarının tesbit edildiği dikkate alındığında hesaplamanın bu şekilde yapılması yerinde olmuştur.
Yapılacak iş, Mahkemece hüküm altına alınan tazminat miktarlarından davalıların müteselsilen sorumlu olduklarını kabul etmek, davacılar tarafından yatırılan peşin harcın davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ilgilisine yükletilmesine, 28.04.2011 gününde oy birliği ile karar verildi.