YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2386
KARAR NO : 2011/3123
KARAR TARİHİ : 05.04.2011
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yurtdışı borçlanmasının geçerli olduğunun tespiti ile kesilen aylığının yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava nitelikçe, kesin dönüş yapmadığından bahisle, 3201 sayılı Yasa gereğince yapılan borçlanmaya göre 01.11.1996 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığını durdurarak, 01.11.1996-21.01.2009 döneminde ödenen aylıkların borç olarak tahakkuk ettirilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile 3201 sayılı Yasaya göre borçlanmasının geçerli olduğunun ve yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının borçlanma işleminin iptal edilmediği Aralık 2008 den itibaren yaşlılık aylığının ödemesinin durdurulduğun anlaşıldığı, yurt dışından 30.03.2008 tarihine kadar işsizlik ve hastalık yardımı aldığı, 01.04.2008 tarihinden sonra yurt dışı ilişkisinin bulunduğuna dair herhangi bir bulgunun olmadığı, yurt dışı borçlanması nedeniyle maaş alan kişilerin yurt dışında çalıştığı, işsizlik ve hastalık yardımı aldığı süreler için maaşın kesilebileceği ancak yurda kesin dönüş yaptıktan sonra aylıklarının tekrar bağlanması gerekeceği, davacının da maaşının kesildiği tarih itibariyle maaş almasına engel yurt dışı bağlantısı bulunmadığından bahisle davanın kabulü ile davacının kesilen aylıklarının kesildiği tarihten itibaren ödenmesi gerektiğinin tespitine, borçlanma işlemi davalı kurum tarafından iptal edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemenin davacının yurt dışı ilişkisinin 30.03.2008 tarihinde sona erdiği anlaşılmakla 01.04.2008 tarihinden itibaren ve yurt dışı ilişkisinin sona erdiği ve yurt dışı ilişkisinin devam ettiği, diğer bir deyişle kesin dönüş koşulunun bulunmadığı sürede aylığının kesilebileceğine ilişkin değerlendirmesi doğrudur. Ne var ki yurda kesin dönülmediği halde 01.11.1996 ile 31.03.2008 tarihleri arasında yersiz olarak ödenen aylıkların kurum tarafından geri istenebilmesine engel olur biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine;
“1-Davanın kısmen kabulü ile:
Davacının 01.04.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine,
Davacının borçlanma işlemi davalı kurum tarafından iptal edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
01.11.1996 ile 31.03.2008 tarihleri arasında ödenen aylıkların iptali ile geri istenmesine yönelik Kurum işlemi yerinde bulunduğundan aksi yöndeki istemin reddine,
2-Davalı harçtan muaf olduğundan davacı tarafça yatırılan toplam 33,70 TL harcın karar kesinleştikten sonra isteği halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 181,50-TL yargılama giderinden takdiren 81.50 TL’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 05.04.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.