Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/2145 E. 2011/2546 K. 22.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2145
KARAR NO : 2011/2546
KARAR TARİHİ : 22.03.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.3.1984- 17.4.2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı …K. nun ve …’nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı …’na bağlı Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğüne ait iş yerinde “sözleşmeli usta öğretici olarak” 1.3.1984 tarihinden itibaren kesintisiz şekilde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığından Kurum’a bildirilmeyen sürelerin tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı işyerinde 1.10.1984-30.6.2005 tarihleri arasında Kurum’a bildirilenler dışında 1532 gün çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
21.5.1977 tarihli … kurumlarında sözleşmeli veya ek ders görevi ile görevlendirilecek uzman ve usta öğreticiler hakkında yönetmelik ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca yürürlüğe konulan … öğretmen ve yöneticilerinin ücretli ders saatlerine ilişkin 4.11.1983 tarihli Bakanlar kurulu kararında kadrolu bulunmayan uzman ve usta öğreticilerin “ders ücreti karşılığı” görevlendirileceği açıkça belirtilmiştir. Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi ( 1475 sayılı Kanun’un 61. maddesi) gereğince 7,5 saatlik çalışma süreleri bir gün kabul edilmektedir.Aynı Kanun’un 13.maddesinde ise kısmi süreli ve tam süreli iş sözleşmeleri ile ilgili düzenleme yer almaktadır.
Öte yandan, davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşuna aittir. Kamu kuruluşlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır. Nitekim, davacıya ait çalışmaların resmi kayıtlara intikal ettirildiği de tartışmasızdır. Mahkemece, davacının kayıtlarda gözükmeyen çalışmaların hangi nedenle bildirim dışı kaldığı gereğince ve yeterince araştırma konusu yapılmamıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalı işyerinde 1.10.1984 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin verildiği ve bu bildirime uygun olarak 1.10.1984 ile 2005/6. ay tarihleri arasında geçen çalışmalarının kısmi olarak Kuruma bildirildiği, 1984-2005 eğitim dönemlerine ait kurs listesinde davacının haftalık 21 ve 24 saatlik kurs vereceğinin yazılı olduğu , 1987-2004 yılları arasında imzasız ücret bordroları ile 1986-2008 yılları arası dönem bodrolarının ve diğer ücret onay çizelgelerinin getirtildiği, puantaj kayıtları ile devam-devamsızlık bilgileri ve ders programlarının getirtilmediği, hükme esas
alınan bilirkişi raporunda 5510 sayılı Yasa’nın 80 maddesine göre davacının çalışmasının geçtiği ayların 30 tam güne tamamlanmak suretiyle eksik günlerinin tespit edildiği, davalı işyeri vekilinin cevabında davacının girdiği ders saatlerine göre 7,5 saat bir gün üzerinden hesaplanarak hizmetlerinin bildirildiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı 80 maddesine 31/7/2008 tarih 5797 sayılı Yasa’nın 1 maddesi ile eklenen J) fıkrasında, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunacağı, bu şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratların dikkate alınmayacağı düzenlenmiştir.
Kural olarak yasalar yürürlüğe girdiği tarihten sonraki olaylara uygulanır. Davacının uyuşmazlık konusu çalışması 1.10.1984 tarihinde başlayıp 2005/6. ayda sona ermiştir. Çalışmanın sona erdiği tarihten sonra yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 80 maddesinin J-) fıkrasına dayanılarak davacıya hizmet kazandırılması mümkün olmadığı halde aksi şekilde düzenlenen bilirkişi raporuna göre eksik günlerin anılan yasaya göre tesbiti cihetine gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Somut olayda davacının davalı işyerinde hizmet akdine bağlı olarak çalıştığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır Uyuşmazlık davacının davalı işyerinde geçen çalışmalarının kısmi veya tam süreli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Hal böyle olunca davacının günlük mesaisinin tamamını bu işe ayırıp ayırmadığının ve aynı işyerinde tam gün süreli çalışan emsal çalışanlarla aynı işi yapıp yapmadığının yada tam gün süreli çalışan emsal çalışanlara göre önemli ölçüde daha az çalışıp çalışmadığını belirlemek için davalı işyerinden davacı adına düzenlenen, ders programları, devam-devamsızlık ve puantaj kayıtları ile ücret ve görevlendirme belgeleri, imzalı ücret bordroları getirtilerek birlikte incelenmeli, okula geliş ve ayrılış saatleri de göz önüne alınarak davacının günlük girilen ders saati itibariyle mesaisini tam gün olarak davalı işveren nezdinde geçirip geçirmediği, diğer bir anlatımla bir günlük çalışma mesaisinin tümünü davalı işyerine hasredip etmediği saptanmalı, daha az saat derse girilen günlerde tam gün mesaisinin davalı işveren nezdinde geçtiği kabul edilemeyeceğine göre 7,5 saatlik çalışmanın 1 gün kabul edilmek suretiyle hesap yapılması gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.