Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/1903 E. 2010/8791 K. 21.09.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1903
KARAR NO : 2010/8791
KARAR TARİHİ : 21.09.2010

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 168.184.90 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacılar vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.09.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacılar vekili Avukat … ile karşı taraf vekili Avukat … geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere temyizin kapsamı ve temyiz nedenlerine göre davalının tüm davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 02.08.2004 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacılardan … ve …’nin maddi tazminat istemlerinin kabulüne, davacılar …, … ve …’nin maddi zararları sigorta tahsisleri peşin sermaye değeri ile karşılandığından maddi tazminat istemlerinin reddine, davacıların manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Temyizin kapsamı ve nedenleri dikkate alındığında,yerel mahkemenin maddi ve manevi tazminata ilişkin kararı yerindedir. Ne var ki davacılar …, … ve …’nin maddi tazminat istemlerinin reddinin, dava açıldıktan sonra hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklanmasına ve dava açılırken davacıların bu hususu bilebilmesinin mümkün bulunmamasına göre, anılan davacıların maddi tazminat istemlerinin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 7. bendinin tamamen silinmesine, yerine;
“Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre, vekil ile temsil edilen davalı yararına reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden Davacı …’den 4.600,00-TL, davacı …’den 1.200,00-TL, davacılar …, … ve …’nin her birinden 2.400,00’er TL, davacılar …, …, …’nin her birinden 1.000,00’er TL avukatlık ücretinin alınarak davalıya verilmesine, davacılar …, … ve …’nin maddi tazminat istemlerinin reddinin, katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklanmasına ve davacıların dava açılırken bu hususu bilebilmesinin mümkün bulunmamasına göre, maddi tazminat istemlerinin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücreti verilmesine yer olmadığına,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, davacılar yararına takdir edilen 750.00 TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
21.09.2010gününde oybirliği ile karar verildi.