Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/11753 E. 2012/8444 K. 17.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11753
KARAR NO : 2012/8444
KARAR TARİHİ : 17.05.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacılar, murisine ait sigortalılık sürelerinin 5510 sayılı Yasanın Ek 17. Maddesi gereğince durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline, prim borçları nedeniyle yapılandırılmadan yararlanabileceğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının murisine ait prim borçlarını Af Yasasına göre ödemesi gerektiğinin tespiti ile sigortalılık süresinin 5510 sayılı Yasa geçici madde 17 uyarınca durdurulmasına ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 5510 sayılı Yasa’dan yararlanmaya ilişkin talebini reddeden Kurum işleminin iptaline, davacılar murisinin prim borçları ile ilgili olarak 5510 sayılı Yasa’dan yararlandırılması gerektiğinin tespitine, murisin 5510 sayılı Yasa’nın geçici 17.maddesine göre sigortalılığının durdurulmasına ilişkin işleminin iptaline karar verilmiştir.
Davanın Yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın Geçici 17.maddesi olup anılan maddeye göre; Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez.
Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.

Öte yandan, 15.5.2008 kabul tarihli 5763 sayılı Yasa’nın 27. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 24. maddeye göre de 1479 sayılı Yasa ve 2926 sayılı Yasa’ya göre sigortalı olanların 31.3.2008 tarihine kadar olan prim ve sosyal güvenlik destek primi borçlarının bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içinde yazılı olarak başvurulması kaydıyla belirtilen şartlarla peşin veya yirmidört aya kadar eşit taksitler halinde ödeneceği, 31.7.2008 kabul tarihli 5797 sayılı Yasa’nın 4. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 25. maddeye göre de, sigortalıların Geçici 24. madde kapsamına giren ve bu madde hükümlerine göre prim borçlarını yapılandırmamış olmaları halinde maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yirmi gün içinde yazılı olarak başvurulması kaydıyla belirtilen şartlarla peşin veya oniki aya kadar eşit taksitler halinde ödeneceği belirtilmiş ve son başvuru tarihi 8.9.2008 tarihine kadar uzatılmıştır.
Somut olayda, davacı ile davalı Kurum arasındaki uyuşmazlık davacının sigortalılık süresi ile ilgili değil mahkeme kararına göre kabul edilen sigortalılık süresine ilişkin prim borcu bulunması nedeniyle 16.10.1985 tarihi itibariyle sigortalılığının durdurulup durdurulamayacağı noktasındadır. Davacının prim borcu bulunduğundan 5510 sayılı Yasa’nın Geçici 17.maddesi uyarınca Kurumca davacının sigortalılığının 16.10.1985 tarihi itibariyle durdurulması doğrudur.
Davacının bu dönemde sigortalı sayılabilmesi için 5510 sayılı Yasanın Geçici 17. maddesi gereğince davalı Kurumca kendisine bildirilen prim borcunun tamamını tebliğden itibaren üç ay içinde ödemesi gereklidir.
Ne var ki; dosya içinde davalı Kurumun davacıya ödemesi gereken prim borcunu tebliğ ettiğine ilişkin bir belge bulunmadığı gibi, davacının da bu borcu tebliğden itibaren üç ay içinde ödediğine ilişkin bir belge de yoktur.
Ancak, davacının 28.07.2008 tarihinde açtığı Tarım … sigortalılığının tespitine ilişkin dava devam ederken süresi içinde 5763 sayılı Yasa’nın 27. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 24. maddeye göre yapılandırmadan yararlanmak için başvurduğu anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca davacının prim borçlarını bu af yasası kapsamında ödemesi gerektiğinin kabulü gerekir.
Yapılacak iş; davacının prim borcu bulunduğundan 5510 sayılı Yasa’nın Geçici 17.maddesi uyarınca Kurumca davacının sigortalılığının 16.10.1985 tarihi itibariyle durdurulmasına yönelik işleminin yerinde olduğunu kabul etmek, ancak süresi içinde 5763 sayılı Yasa’nın 27. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 24. maddesine göre yapılandırmadan yararlanmak için başvurduğundan şimdiki gibi prim borçlarını bu af yasası kapsamında ödemesi gerektiğinin tespitine karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.