Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2010/11296 E. 2012/7297 K. 03.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11296
KARAR NO : 2012/7297
KARAR TARİHİ : 03.05.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 02/09/2000-11/09/2000 tarihleri arasındaki SSK sigortalılığının iptaline, 01/09/2000 tarihinden sonraki iptal edilen Bağ-Kur üyeliğinin devam ettiğinin karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının SSK’lı olarak görünen 02.09.2000-11.09.2000 tarihleri arasındaki hizmetinin iptali ile,01.09.2000 tarihinden itibaren iptal edilen isteğe bağlı Esnaf Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti ve aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kabulü ile, davacının 01.09.2000 tarihinden sonraki Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti ile aksine Kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
24.07.2003 tarihli 4956 sayılı Yasa’nın 33.maddesi ile değişik 1479 sayılı Yasa’nın 79.maddesine göre “Bu Kanunun 24 üncü maddesinin (I) numaralı bendi kapsamına girmeyenlerden, aynı maddenin (II) numaralı bendinin (a) ve (c) alt bentlerinde sayılanlar dışında kalanlar, ev kadınları ve Türkiye’de ikamet eden yabancı uyruklular talepleri halinde isteğe bağlı sigortalı olabilirler.İsteğe bağlı sigortalı olanların basamak seçme ve yükseltmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanır.İsteğe bağlı sigortalılık, sigortalılık tescil talebinin Kuruma intikal ettiği tarih itibariyle başlar ve terk talebinin Kuruma intikal ettiği tarihte veya diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi olarak çalışmaya başladığı tarihten bir gün önce veya sigortalının toplam borcunun üç aylık prim ve ceza tutarından fazla olması halinde sigortalının daha önce ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle sona erer.2926 sayılı Kanun kapsamına girmeden önce bu Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalı olanların, isteğe bağlı sigortalılıkları devam eder.İsteğe bağlı sigortanın hangi esaslara göre yapılacağı bir yönetmelikle düzenlenir.”
Ancak aynı maddenin 4956 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki hükmüne göre, isteğe bağlı sigortalılık, sigortalının tescil talebinin Kuruma intikal ettiği tarih itibariyle başlar ve terk talebinin Kuruma intikal ettiği tarihte veya diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi olarak çalışmaya başlama ile sona erer.
Somut olayda, davacı 22.12.1997 tarihli bildirgeye göre 17.02.1997 tarihli prim ödemesi nedeniyle aynı tarih itibariyle isteğe bağlı Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmiş, Kurumun 2006 tarihli işlemi ile 02.09.2000-11.09.2000 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa’ya tabi çalışması nedeniyle isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalılığı 01.09.2000 tarihi itibariyle terkin edilmiştir.Davacının 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığının fiili ve gerçek olması halinde 1479 sayılı Yasa’nın 79.maddesine göre Kurum işlemi yerindedir.Ancak davacı 02.09.2000-11.09.2000 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa’ya tabi çalışmalarının fiili ve gerçek olmadığını iddia ettiğinden bu çalışmaların fiili ve gerçek olup olmadığının yöntemince araştırılması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; davanın kamu düzenine ilişkin olduğu nazara alınarak,davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarını yoksa işyeri sahiplerini tespit edip beyanlarına başvurmak, davacının 02.09.2000-11.09.2000 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa’ya tabi çalışmalarının fiili ve gerçek olup olmadığını tespit etmek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermektir.
Kabule göre de, davacının 16.12.2005-27.12.2005 tarihleri arasında da … nolu davadışı işyerinde 506 sayılı Yasa’ya tabi çalışmalarının olduğunun gözetilmemesi ve Bağ-Kur sigortalılığının hangi tarihe kadar devam ettiğinin belirtilmemesi de hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.