Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/9463 E. 2010/5810 K. 24.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9463
KARAR NO : 2010/5810
KARAR TARİHİ : 24.05.2010

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Davacı, davalı işveren nezdinde 21.7.1980-15.8.1980 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, 21.7.1980-15.8.1980 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme resmi kurumlarda sigortasız çalışma olamayacağı düşüncesi ile istemin reddine karar vermiştir.
Dosyadaki delillerden, davacının davalı işyerinden Kuruma usulüne uygun olarak bildirilmiş 21.07.1980 tarihli giriş bildirgesinin bulunduğu, giriş bildirgesinin Kuruma intikali üzerinde uyuşmazlık bulunmadığı, Kurumun, davalı işverene ait … sicil sayılı işyerinden bildirilen 1980 yılı 3. dönem bordrolarında davacının isminin yer almaması nedeniyle fiili çalışmanın bulunmadığı gerekçesi ile girişi kabul etmediği anlaşılmaktadır.
Davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşuna aittir. Kamu kuruluşlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır. Davacıya ait giriş bildirgesinin resmi kayıtlara intikal ettirildiği tartışmasızdır. Bunun dışında davacının kayıtlarda gözükmeyen çalışmaların hangi nedenle bildirim dışı kaldığı araştırılmaksızın dava konusu çalışmaların gerçekten mevcut olup olmadığı, davalı kamu kuruluşundan ilgili ücret bordroları, kayıtlar ve davalıya ait şahsi dosya getirtilerek incelenmeksizin bu tür belgelerde eksiklik varsa nedenleri saptamaksızın sonuca gidilmiştir.
Öte yandan, giriş bildirgesinin usulünce Kuruma verilmiş bulunması, aynı işyerinde dava konusu sürede de memur olarak çalıştıkları mevcut belgelerden anlaşılan tanıkların davacının çalışmasını açıkça beyan etmeleri karşısında , Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-849-555, 2005/21-371-426 ve 2007/21-306/320 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, eylemli çalışmanın varlığı dikkate alınarak bir günlük çalışmanın tesbitine karar verilebileceğinin dahi göz ardı edilmesi de doğru görülmemiştir.
Mahkemece bu madde ve hukuki olgular nazara alınmaksızın kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.