Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/9454 E. 2010/5808 K. 24.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9454
KARAR NO : 2010/5808
KARAR TARİHİ : 24.05.2010

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Davacı,davalı işveren nezdinde Mart-2001-10.5.2004 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı,2001/Mart-10.5.2004 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tesbitini istemiştir.
Mahkeme, işyerindeki çalışmanın resmi belgelerle ispatlanması gerektiği,desteklenmeyen tanık beyanları ile çalışmanın varlığının ispatlanamayacağı gerekçeleriyle istemin reddine karar vermiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10 maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86/9.maddesinde,bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir.Kimi ayrık durumlar dışında,resmi belgelerin veya yazılı delillerin bulunması,sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar.Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı olarak istemin reddini gerektirmez.Somut bilgilere dayanması,inandırıcı olmaları koşuluyla dava konusu dönemde aynı işyerinde çalışan bordro tanıkları ile komşu veya yakın işyerlerinin aynı dönemlerde çalışan kayıtlı tanıkların bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirmesini göz önünde tutarak gerektiğinde doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle delilleri mümkün olduğunca toplayıp bunları birlikte değerlendirmek suretiyle olumlu veya olumsuz bir sonuca gitmesi gerekirken,salt resmi belge olmadığından bahisle istemin reddine karar vermesi isabetsiz olmuştur.
Dosyadaki delillerden;davalı işyerinin 17.5.1993-28.2.2006 tarihleri arasında kapsamda bulunduğu ve faal olduğu, işyerine ait 2001-2004 tarihleri arasındaki dönem bordrolarının getirtildiği,dava konusu dönemde çalışmaları bulunan bordro tanığı…’un dinlenildiği,tanığın davacının 2001-2004 yılları arasında sürekli çalıştığını beyan ettiği,davalı tanıklarının ise davacıyı tanımadıkları şeklinde beyanda bulundukları,mahkemenin bordo tanığının beyanını dikkate alarak araştırmayı genişleterek işyerinde çalışan diğer şahısların,komşu işyerlerinin kayıtlarında yer alan çalışanların beyanlarına başvurması,taraflardan iddialarını destekleyebilecek delillerini ibraz etmelerini isteyerek ,delilleri olabildiğince toplayıp,Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun hizmet tespitine ilişkin 2004/21-480-579,2005/21-409-413,2006/21-43-98 ve 2008/21-43-98 sayılı kararlarını da göz önünde tuturak,istem hakkında bir karar vermesi gerekirken,mevcut delilleri değerlendirmeksizin,soruşturma genişletilmeksizin,eksik araştrma ve yetersiz inceleme ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmaldır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 24.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.