Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/9407 E. 2010/6556 K. 08.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9407
KARAR NO : 2010/6556
KARAR TARİHİ : 08.06.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, 10.03.2005 tarihinin tahsis talebinin tespitine emekli maaşının hak ediş tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, 01.06.2006 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığının iptali ile, 01.04.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin saptanması istemine ilişkindir. Davacının 04.10.2004 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu Kurum’ca talep tarihi itibariyle 506 sayılı Yasa’nın geçici 81.maddesindeki yaş koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle 29.05.2006 tarihinde talebinin reddedildiği, aynı gün sigortalıdan yeniden tahsis talebi alınarak, 01.06.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, tahsis talebinin 506 sayılı Yasa’nın 116.maddesinde öngörülen süreden çok sonra sonuçlandırıldığı uyuşmazlık konusu değildir.
Uyuşmazlık sigortalının tahsis talebinde bulunduğu tarihte, yaşlılık aylığı bağlanması için gereken koşullardan birine sahip olmaması durumunda, yeniden tahsis dilekçesine gerek olmaksızın koşulun oluştuğu tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerekip, gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 60. ve ardından gelen maddelere göre, sigortalının yaşlılık aylığına hak kazanması ve yaşlılık aylığı bağlanması için prim ödeme gün sayısı, yaş, sigortalılık süresi, talep ve işten ayrılma koşullarının birlikte gerçekleşmesi koşuldur.
Somut olayda, sigortalının başvuru tarihi olan 04.10.2004 tarihinde 506 sayılı Yasa’nın geçici 81/B-b maddesinin öngördüğü 45 yaş koşulu hariç diğer koşullara sahip olduğu 45 yaş koşulunun da 10.03.1960 doğumlu olan davacı bakımından 10.03.2005 tarihinde gerçekleştiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, sigortalının 10.03.2005 tarihinde yukarıda sözü geçen maddenin aradığı tüm koşullara sahip olduğu açık-seçiktir. Hal böyle olunca, sigortalıya yeniden tahsis dilekçesi vermeksizin, giderek önceki dilekçesi göz önünde tutularak koşulların oluştuğu tarihi takip eden 10.04.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği söz götürmez. Tersinin kabulü, davalı Kurumun Anayasa’dan kaynaklanan sosyal güvenlik ödevinin zorunlu sonucu olan, koşulların oluşması tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlaması yerine bağlamamasından kaynaklanan kusurundan yararlanmak olur ki, bu durumun hak ve nesafat kuralları ile bağdaşmadığı ortadadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.