YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9233
KARAR NO : 2010/5873
KARAR TARİHİ : 24.05.2010
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
Davacı, emeklilik işleminin iptaline ilişkin kurum işleminin iptaline 02.05.2000 tarihinden itibaren emekli aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekilince süresi dışında, davalı vekilince de süresi içinde temyiz edilmesi üzerine Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-5521 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 8.maddesi hükmüne göre … Mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.
Olayda hüküm 26.03.2009 tarihinde davacı … … vekiline tefhim edilmiş, temyiz ise 14.05.2009 tarihinde katılım yolu gerçekleşmiştir. Bu durumda, 5521 sayılı … Mahkemeleri Kanununda katılma yoluyla temyize ilişkin bir hükümde bulunmadığına göre davada 8 günlük temyiz süresi geçmiştir.
O halde 01.06.1990 gün ve 1898/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak davacının temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2-Davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava nitelikçe, 3201 sayılı Yasa uyarınca yapılan borçlanma uyarınca bağlanan yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile davacının 3201 sayılı Yasaya göre yaptığı borçlanma işleminin geçerli olduğunun tespiti, 02.05.2000 tarihinden itibaren emekli aylıklarının işleyecek faizi ile birlikte ödenmeye başlanması ve Kurum tarafından haksız ve yersiz olarak tahsil edilen 3.115,38 YTL nin yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 3201 sayılı Yasaya göre bağlanan aylığın 01.06.2000 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
3201 sayılı Yasa’nın 6. maddesi uyarınca borçlanılan süreler de değerlendirilerek aylık bağlanabilmesi için yurda kesin dönüş yapılmış olması gerekmektedir. Zira, borçlanmanın geçerliliği için yurda kesin dönüşü şart kılan 3201 sayılı Yasa’nın 3. maddesi 4958 sayılı Yasa’nın 56. maddesi ile değiştirilip söz konusu şart madde kapsamından çıkarılmışsa da, anılan yasanın tahsis koşullarını düzenleyen 6. maddesinde benzer nitelikte bir değişiklik yapılmadığından kesin dönüş şartı gerçekleşinceye kadar sigortalıya yaşlılık aylığı tahsisi mümkün değildir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 21.08.1972-10.07.1995 tarihleri arasında yurt dışında (Almanya’da) geçen hizmetlerini 3201 sayılı Yasa gereğince borçlanarak, borçlanma bedeli olan 7519 Amerikan Doları karşılığı 354.551.390 TL yi 22.09.1995 tarihinde ödediği ve 7519 gün yurtdışı borçlanması, gözetilerek 01.10.1995 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, daha sonra Alman Sigorta Mercii’nden alınan hizmet cetvelinden davacının, 10.07.1995-09.08.1999 tarihleri arasında yurt dışında çalıştığı ve işsizlik yardımı aldığı 02.05.2000 tarihinde Almanya’dan malulen emekliye ayrıldığı anlaşıldığından bahisle Kurum tarafından 26.09.2000 tarihli yazı ile davacının yaşlılık aylığının bağlanış tarihi itibariyle iptal edildiği ve yersiz ödenen aylıklar nedeni ile 3.284,95 TL asıl 3.115.38 TL faiz olmak üzere toplam 6.400.34 TL borç kaydedilerek 3201 sayılı Yasa kapsamında yaptığı porçlanma iptal edilerek ödediği 354.55 TL borçlanma bedeli mahsup edilerek kalan 6.045.78 TL nin talep edildiği, davacının da bu miktarı Kuruma ödediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının yurt dışından malulen emekli olduğu 02.05.2000 tarihini takip eden ay başı olan 01.06.2000 tarihinden itibaren Kurum tarafından iptal edilen aylıkların faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiş ise de, davacının yurt dışı borçlanması iptal edilerek 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma bedeli olarak kuruma ödediği 354.55 TL nin Kurum alacağından mahsup edildiği ile ilgili 26.09.2000 tarihli Kurum işlemine rıza göstererek bakiye 6.045.78 TL’yi kuruma ödemiş olması nedeni ile 3201 sayılı Yasa kapsamında yapılan borçlanma iptal edildiğinden kuruma yapılmış 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanılan hizmet süresi bulunmadığı halde 01.06.2000 tarihinden itibaren 3201 sayılı Yasaya göre bağlanan aylıkların, yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak …, davacıya 3201 sayılı Yasa kapsamında yeniden borçlanma yapması için süre vermek borçlanma bedelini Kuruma ödediği tarihi takip eden ay başından itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.