YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/8638
KARAR NO : 2010/6999
KARAR TARİHİ : 17.06.2010
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 1.6.2002-dava tarihi arası isteği bağlı Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalısı olduğunun tespitine, yaşlılık aylığı bağlanmasına, aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı Kurumun 29.08.2007 tarihli işleminin iptaline, isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildiği tarih olan 01.06.2002 tarihinden başlayarak, dava tarihine kadar isteğe bağlı SGK sigortalısı olduğunun tesbitine, yaş, prim ödeme gün sayısı dikkate alınarak, yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı tarihten itibaren ödenmeyen yaşlılık aylıklarının faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının, 31.08.2003 tarihinden başlamak üzere 506 sayılı Yasa kapsamında 1140 gün süreyle isteğe bağlı sigortalı olduğunun tesbitine, bu hususta fazlaya dair talebin reddine, davacının yaşlılık aylığı ile ilgili talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Davacı, 15.05.2002 tarihli giriş bildirgesine istinaden 01.06.2002 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa’ya tabi isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edilmiş, 05.09.2003 tarihli dilekçesi ile 4958 sayılı Yasa’nın Geçici 1. maddesinin K fıkrası uyarınca 30.06.2003 tarihi itibariyle Kuruma olan borçlarının yeniden yapılandırılması talebinde bulunmuştur.
SGK Kastamonu Sigorta İl Müdürlüğü tarafından 10.09.2003 tarihli yazı ile davacıya talebinin kabul edildiği ve 30.06.2003 tarihi itibariyle 838.753.256.-TL prim ve 316.460.158.-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 1.155.213.414.-TL borcunun yeniden yapılandırıldığı ve asgari taksit olarak 160.400.706.-TL ödemesinin gerektiği bildirilmiştir.
Kurum vekili cevap dilekçesinde, davacının 05.09.2003 tarihli isteğe bağlı prim ve gecikme zammı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin talep sözleşmesi imzalayarak borçlarını taksitlendirdiğini, ancak, 4958 sayılı Yasa gereği isteğe bağlı yapılandırma borcunu ödemediğinden ve yasada öngörülen en son 03.11.2003 tarihinden önce en son 2003 Ağustos ayı primini ödediğinden 31.08.2003 tarihinden sonraki isteğe bağlı sigortalılığının iptal edildiğini belirtmiştir.
Davacı, 09.03.2006 tarihli dilekçesi ile yeniden isteğe bağlı sigortalılığa başvurmuş ve 01.04.2006 tarihinden itibaren yeniden isteğe bağlı sigortalılığı başlatılmıştır.
Davacı, 17.06.2002, 23.01.2003, 14.10.2003, 01.12.2003, 26.01.2004, 01.03.2004, 29.03.2004, 26.04.2004, 28.05.2004, 21.06.2004, 23.07.2004, 23.08.2004, 27.09.2004, 25.10.2004,
29.11.2004, 20.12.2004, 28.01.2005, 25.02.2005, 14.03.2005, 26.04.2005, 30.05.2005, 03.06.2005, 11.07.2005, 26.06.2006, 31.07.2006, 25.08.2006, 20.09.2006, 20.10.2006, 27.11.2006, 04.12.2006, 08.01.2007, 05.02.2007, 05.03.2007, 16.04.2007, 07.05.2007, 04.06.2007, 09.07.2007, 17.07.2007 tarihlerinde isteğe bağlı prim ödemesinde bulunmuştur. Kastamonu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü 15.12.2008 tarihli cevabi yazısında, davacının isteğe bağlı prim olarak ödediği toplam 5.635,30.-TL’nin 31.08.2003 sonrası 1140 gün sigortalı hizmet sağlayacağı bildirilmiştir.
Davacı Kuruma verdiği 27.09.2007 tarihli dilekçe ile 2003 yılı Eylül ayından bu tarafa yatırmış olduğu isteğe bağlı primlerin iadesini istemiş, Kurum tarafından 04.10.2007 tarihinde davacının T.C. Ziraat Bankası Kastamonu Şubesi’ndeki hesabına internet aracılığı ile 5.635,30.-TL havale edilmiştir. Davacı vekili 21.04.2009 havale tarihli dilekçesindeki ve son celsedeki beyanında, davacının kendisine iade edilen parayı tekrar Kuruma iade ettiğini, fakat Kurumun kabul etmeyip, yeniden davacının hesabına yatırdığını ve halen bu paranın davacının hesabında beklediğini ve davacının çekmediğini beyan etmiştir. Kurum vekili de 18.11.2008 tarihli celsedeki beyanında, söz konusu paranın daha önce yattığını, ancak davacı almak istemediğinden Kurumlarına iade edildiğini, Kurum tarafından yine tekrar davacı hesabına bankaya yatırıldığını belirtmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, Kurum tarafından davacının hesabına iade edilen ve bu nedenle davacının tasarrufunda bulunan 5.635,30.-TL’nin davalı Kurum hesabına yatırılması için davacıya kesin önel vermek ve verilen önelin sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ilgilisine yükletilmesine, 17.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.