Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/8510 E. 2010/5929 K. 24.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/8510
KARAR NO : 2010/5929
KARAR TARİHİ : 24.05.2010

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.11.2004-21.5.2007 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbitiyle, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava davacının , davalıya ait işyerinde 1.11.2004-21.5.2007 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sürelerinin tesbiti ile işçilik alacakları istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının davalı işyerinde 19.6.2006-21.5.2007 tarihleri arasında 343 gün çalıştığının tespitiyle işçilik alacakları ile fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalının vergi kaydının 1.12.2004 tarihinden başladığı, işyerinin 1.1.2005 tarihinden 506 sayılı Yasa kapsamında kaldığı, davacının davalıya ait işyerinden Kuruma bildirilen çalışmasının bulunmadığı, … Üniversitesi Meslek Yüksek Okulunda muhasebecilik bölümünde öğrenci iken 19.6.2006 tarihinde mezun olduğu, okulda devam mecburiyetinin bulunduğu, dönem bordrolarının getirtilmediği anlaşılmaktadır.
Somut olayda dinlenen tanıkların yukarıda belirlenmiş şekilde resmi kayıtlara geçmiş ve davacı ile aynı dönem çalışmış kişilerden olmadıkları halde beyanları esas alınarak sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur
Yapılacak …, davacının üniversitede okuduğu dönemde ders devamı mecburi olduğu dikkate alınarak ders programını getirtmek, davalı işyerinden Kuruma verilen dönem bordroları getirtilerek bordro tanıklarını dinlemek, dönem bordrosu bulunmayan veya bordro tanıklarının beyanlarının yeterli olmadığı dönemler için davanın kamu düzenini ilgilendirdiği de dikkate alınarak araştırmanın genişletilip bu dönemlerde çalışması bulunan komşu işyeri işveren ve bu işverenleri tarafından çalışmaları Kuruma bildirilen kimseler zabıta marifetiyle belirlenip beyanlarına başvurularak, davacının okula devam ettiği dönemdeki varsa çalışmalarının part-time olup olmadığını da göz önüne alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre işçilik alacaklarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacı ile davalılardan Bayram Şahin’e iadesine, 10.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.