Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/8259 E. 2010/6227 K. 01.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/8259
KARAR NO : 2010/6227
KARAR TARİHİ : 01.06.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk(İş)Mahkemesi

Davacı,29.7.1994-4.10.2008 tarihleri arasında zorunlu … sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

KARAR

Davacı, 29.07.1994-04.10.2000 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi … sigortalısı sayılması gerektiğinin tesbitini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; verilen bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 12.6.2003 tarihli işe giriş bildirgesi ile 4.10.2000 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa’ya tabi … sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı,
29.7.1994 tarihinden itibaren vergi ,1.7.1999-20.8.2001 tarihleri arasında Oda, kaydının bulunduğu, 16.12.2002 tarihinden itibaren Esnaf Sicil kaydının devam ettiği , 27.8.2003 tarihinde prim ödemeye başladığı ve 16.6.2003 tarihinde kuruma vergi borçlanma talebinde bulunduğu ve 6 yıl 2 ay 5 gün (2226 gün) süreyi borçlanıp ödediği, ayrıca tesciline göre prim ödemesine devam ettiği, 5.10.2007 tarihinde maluliyet aylığı talebinde bulunduğu kurumca çalışma gücünün 2/3 oranında kaybolmadığından talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde zorunlu … sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu … sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu … sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu … sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Diğer yandan 1479 sayılı Yasa’ya 4956 sayılı Yasa ile eklenen ve 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren Geçici madde 18’e göre “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri 04.10.2000 tarihinden itibaren başlar.” hükmü getirilmiştir.619 sayılı KHK’nin Geçici 1. maddesi hükmünde ise; “Bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetleri bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar. Ancak, 1479 sayılı Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olmak kaydıyla, 20.4.1982 tarihinden bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar vergi dairelerine kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştıklarını belgeleyen sigortalıların, vergiye kayıtlı bulundukları süreler, bu süreye ilişkin primleri, ödeme tarihinde bulundukları gelir basamağı prim tutarı üzerinden ödemek kaydıyla sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.” denilmekte olup, 619 sayılı anılan KHK 4.10.2000 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 8.8.2001 tarihinde yürürlüğe giren 26.10.2000 günlü kararı uyarınca tüm hükümleriyle iptal edilmiştir.
Somut olayda Anayasa Mahkemesince iptal edilen 619 sayılı KHK’nin Geçici 1. maddesinin somut uyuşmazlığa uygulanma olanağı bulunmadığı gibi, benzer bir düzenlemeyi öngören 4956 sayılı Kanun ile değişik 1479 sayılı Kanunun Geçici 18. madde hükmü ise; Kanunun yayım tarihi olan 2.8.2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunmakta olup, davacının 12.6.2003 tescil talep tarihi dikkate alındığında 4956 sayılı Yasanın da uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu … sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu … sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmekle; 1479 sayılı Kanunun 2654 ve 3165 sayılı Kanunlar ile değişik hükümlerinin sigortalılık için aradığı koşullar dikkate alındığında davacının zorunlu sigortalı olarak … kapsamında değerlendirilmesinde, hak ve yükümlülüklerin, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmiş olması ön koşulu dikkate alınarak, vergi mükellefiyetinin oluşturulduğu tarih ile başlatılmasında yasal zorunluluk bulunmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 4.2.2009 gün ve 2009/21-10 Esas ve 2009/52 Karar sayılı ilamlarında bu husus açıkça belirtilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 01.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.