Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/7430 E. 2010/7267 K. 21.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/7430
KARAR NO : 2010/7267
KARAR TARİHİ : 21.06.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı,iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir
Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının maddi zararın hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda, 12.1.2009 tarihli hesap bilirkişisi raporunda davacının iddia ettiği 728,00 TL ücret (asgari ücretin 2.07 katı) ve davalının iddia ettiği 540,00 TL ücret (asgari ücretin 1.38 katı) üzerinden maddi zarar ayrı ayrı hesaplanmış, mahkeme davacının iddia ettiği asgari ücretin 2,07 katı oranına göre hesaplanan maddi tazminat miktarına hükmetmiştir. Bu durumda taraflar arasında ücret konusunda uyuşmazlık bulunduğu açıktır. Dosyadaki Kıdem ve İhbar Tazminat Bordrosu başlıklı belgede davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının hesaplanmasında aylık ücretin 540,00 TL bürüt olduğu kabul edildiği bu belgede teslim alan sıfatı ile davacının imzası bulunduğuna göre davacının aldığını beyan ve imza ettiği ücretle tazminat davasında ileri sürdüğü ücret birbirinden farklı olup bu çelişki giderilip gerçek ücret belirlenmeden yüksek ücrete göre hesaplanan tazminata hükmetmek hatalı olmuştur
Yapılacak iş, davacının tekstil boya işinde ram makinesi ustası olarak çalışırken iş aktinin feshedilmesiyle işverence düzenlenen kıdem ve ihbar ödemlerine dair bordrodaki teslim alan imzasının davacıya ait olup olmadığını sormak, imzanın davacıya ait olduğunun belirlenmesi durumunda maddi zararın hesaplanmasında 540,00 TL bürüt ücretle çalışıtğı kabul edilerek buna ilave yemek ve yol ücreti eklenmek suretiyle davacının maddi zararını hesaplattırmak, belgedeki imzanın davacıya ait olmadığının belirlenmesi durumunda ise
işçinin ram makinası ustası olması , yaşı ve tecrübesine göre ilgili meslek kuruluşundan bilinen devrede alabileceği ücretleri sormak, benzer işyerlerinde çalışan ve emsal işi yapanların ücretlerini araştırmak suretiyle işçinin gerçek ücretini belirlemek, gerçek ücretle işçinin tazminatını hüküm tarihine en yakın tarihteki verilere göre hesaplatarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 21.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.