YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/7386
KARAR NO : 2009/16337
KARAR TARİHİ : 15.12.2009
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, meslek hastalığı sonucu malüliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava meslek hastalığı sonucu %12,1 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının isteminin kabulüne karar verilmişse de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Davacı,davalı Kurumda 1971-1995 yılları arasında mesai listesinde belirtilen sürelerde lağımcı, tabancı olarak az tozlu ve ağır işlerde çalışmıştır.
Davacının meslek hastalığı S.S. Sağlık işlemleri Tüzüğünde belirlenen 10 yıllık yükümlülük süresinin geçmesinden sonra 1.11.2005 tarihinde tespit edilmiştir. Maluliyetine ilişkin ise T.C.S.B. Zonguldak Uzun Mehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesinin 17.6.2008 tarih ve 1481 sayılı raporu davacının işyerinden ayrılmasından 14 sene sonra verilmiştir. Davacının işyerinden ayrıldığı 22.7.1994 tarihinde meslek hastalığına yakalandığına dair hiç bir bulgu yoktur. İşverenin manevi tazminattan sorumlu tutulabilmesi için 506 S.Y’nın 18.maddesi uyarınca sigortalının çalıştığı iş nedeniyle meslek hastalığına tutulduğunun ve meslekte kazanma güç kaybının bu hastalıktan kaynaklandığının ve işten ayrılma zamanı ile hastalığın meydana çıkması sırasında o hastalık için S.S. Sağlık işlemleri Tüzüğünde belirlenen yükümlülük süresinden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır.
Yapılacak iş; 2008 yılında tesbit edilmiş hastalık ve maluliyette yükümlülük süresinin uzatılıp uzatılamadığını usulen tesbit etmek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece yukarıda yazılı maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 15.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.