YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/6289
KARAR NO : 2009/15523
KARAR TARİHİ : 24.11.2009
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, meslek hastalığı sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremezliğe uğrayan davacının manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı yararına 16.000.00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Davacının meslek hastalığı sonucu %20 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayın kaçınılmazlık sonucu oluştuğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
B.K’nun 47. Maddesinde hakimin bedensel bütünlüğün bozulması halinde olayın özelliklerini göz önünde tutularak zarar görene adalete uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vereceği öngörülmüştür. Bedensel bütünlük eş deyişle vücut bütünlüğü kavramının fizik bütünlük yanında ruhsal bütünlüğü ve sağlığı da kapsadığı tartışmasızdır. Olayın özelliklerinin neler olduğu 22.6.1966, 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanmıştır. Bunlar her olayda değişebilir. Bu nedenle hakiminin kararında bu özellikleri objektif ölçülere göre göstermesi gerekir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına 10.000.00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 16.000.00 TL’sına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümden silinerek yerine;
“1- Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000.00 TL manevi tazminatın 19.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
2-Alınması gereken 540.00 TL ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 243.00 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 297.00 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, peşin alınan 243,00 TL nispi harç ile 15.60 TL başvurma harcı toplamı 258.60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.200.00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya, reddedilen miktar üzerinden 960.00 TL avukatlık ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 11.50 TL. yargılama giderinden kabul ve red oranına göre takdiren 8.00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 67.20 TL temyiz başvuru harcı yatırılmış olduğu anlaşılmakla , aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 24.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.