Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/5734 E. 2010/5473 K. 10.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5734
KARAR NO : 2010/5473
KARAR TARİHİ : 10.05.2010

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Davacı, … kasazı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalılardan … vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin Gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, 11.03.1998 tarihinde meydana gelen … kazası sonucu % 53 oranında sürekli … göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının % 53 maluliyet oranına göre hesaplanan maddi zararları % 53 maluliyet oranı üzerinden Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değeri ile karşılandığı için reddi ile % 32 maluliyet oranı kabul edilerek 7.000,00 TL manevi tazminatın 11.03.1998 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 11.03.1998 tarihinde meydana gelen … kazası sonucu Sosyal Sigortalar Kurumu Yüksek Sağlık Kurulu’nun 04.12.2001 tarih ve 79/3423 K sayılı kararı ile % 53 oranında sürekli … gücü kaybına uğradığı tespit edilen davacıya Kurum tarafından bu oran üzerinden sürekli … göremezlik geliri bağlandığı, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun taraf olmadığı davada davalılardan Mehmet Polat’ın mahkemeye yapmış olduğu itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin 27.08.2004 tarihli raporu ile davacının sürekli … göremezlik oranının % 32 olarak tespit edildiği çelişki üzerine alınan Adli Tıp Genel Kurulu’nun 25.11.2004 tarihli raporu ile davacıda oluşan sürekli … göremezlik oranının % 32 olduğunun tespit edildiği, mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporuna göre davacıda oluşan % 53 sürekli … göremezlik oranına göre hesaplanam maddi zararın Kurum tarafından bağlanan gelirlerin peşin sermaye değeri ile karşılandığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesidir. Anılan maddeye göre … kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli … göremezlik gelirine hak kazanacağı, … kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli … göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 45. maddesinde sürekli … göremezlik gelirinin … kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanacağı bildirilmiştir.
… kazası sonucu oluşan sürekli … göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya mahkemece belirlenen sürekli … göremezlik oranı esas alınarak gelir bağlanmayacağından bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından maddi tazminat istemli Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı bu davada sürekli … göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır.HGK.’nun 07.02.2007 tarihli, 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.
Somut olayda, davacının sürekli … göremezlik oranı ile ilgili ihtilaf çözülmeden % 53 sürekli … göremezlik oranına göre hesaplanan gerçek maddi zararından davanın niteliği gereği Sosyal Güvenlik Kurumunca bağlanan gelirin peşin sermaye değeri düşülerek karşılanmayan maddi zararının kalmadığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi ve davacının kurumca kabul edilen sürekli … göremezlik oranı % 53 olduğu halde Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı bu davada sürekli … göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağından, dava sonucu tespit edilen % 32 maluliyet oranı üzerinden manevi tazminat takdiri doğru değildir.
Öte yandan, B.K’nun 47. Maddesinde hakimin bedensel bütünlüğün bozulması halinde olayın özelliklerini göz önünde tutularak zarar görene adalete uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vereceği öngörülmüştür. Bedensel bütünlük eş deyişle vücut bütünlüğü kavramının fizik bütünlük yanında ruhsal bütünlüğü ve sağlığı da kapsadığı tartışmasızdır.
Olayın özelliklerinin neler olduğu 26.6.1966, 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanmıştır. Bunlar her olayda değişebilir. Bu nedenle hakiminin kararında bu özellikleri objektif ölçülere göre göstermesi gerekir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli … göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı sigortalının sürekli … göremezlik oranının %32 olarak kabul edilmesi halinde dahi davacı yararına daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 7.000.00 TL manevi tazminata hükmedilmiş olması da mahkemenin kabul şekli bakımından isabetsizdir.
Yapılacak …; davalıya SGK Başkanlığı ve davacıyı hasım göstermek suretiyle “sürekli … göremezlik oranının tespiti” davası açması için önel vermek, o davayı bu dava için bekletici mesele saymak, o davada kesinleşmiş mahkeme kararı ile sigortalının sürekli … göremezlik oranının %53 oranından daha farklı bu oran olduğunun tespitine karar verilirse davacıya SGK’ca bu orana göre gelir bağlandıktan sonra çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı şekilde kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 03.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.