Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/5408 E. 2009/9553 K. 23.06.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5408
KARAR NO : 2009/9553
KARAR TARİHİ : 23.06.2009

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, ilk kesinti tarihinden itibaren dava tarihine kadar tarım … sigortalısı olduğunun tespiti ile emekliliğe hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacı ve davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının ürün tesliminde ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihten itibaren dava tarihine kadar 2926 sayılı Yasaya tabi tarım … sigortalısı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım … hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım … sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek …’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. …’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan … ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Yapılan incelemede davacının Ziraat Odası kaydının 12.01.1997 tarihinde başladığı, halen devam etmekte olduğu, Tarım Kredi Kooperatifindeki ortaklığının 25.05.1995 de başlayıp halen devam ettiği, 15100 m2 üzerine kayıtlı zirai arazisinin bulunduğu, Şeker Fabrikasının 02.07.2008 tarihli yazısı ile davacının 1995, 1996, 1997, 1998, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2006 ürün yıllarında prim kesintisi yapıldığını, 25.09.2008 tarihli yazısı ile de 1998,2000,2001,2002,2003,2004,2006 ürün yıllarında prim kesintisi yapıldığını bildirdiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan dosyada mevcut 1995,1996,1997,1999 ürün yıllarına ait kesintileri gösteren belgelerin …adına düzenlendiği bu şahsın davacı … ile aynı şahıs olup olmadığının da dosya kapsamı ile anlaşılamadığı davacının 25.12.1999 tarihinde evlendiği görülmektedir.
Yapılacak iş; Öncelikle dosyada adına 1995,1996,1997,1999 ürün yıllarına ait makbuzların düzenlendiği …ile davacının aynı kişi olup olmadığını usulen belirlemek, eğer her iki şahsın aynı kişi olduğu saptanırsa; ilk kesintinin bulunduğu 29.02.1996 tarihini takip eden aybaşı olan 01.03.1996 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığı başlatmak ve … İl Müdürlüğünün 22.12.2008 tarihli cevabi yazısı ile davacının kuruma17.175,89 TL prim borcu bulunduğu bildirildiğine göre; sigortalının kuruma prim borcu bulunup bulunmadığını kurumdan yeniden sorularak verilecek cevap çerçevesinde yaşlılık aylığına ilişkin talebi yeniden değerlendirmek 1995, 1996, 1997 ve 1999 ürün yılı makbuzunun davacıya ait olmadığının saptanması halinde ise davacının sattığı ürün bedelinden ilk prim kesntisinin yapıldığı 20.09.1998 tarihini takip eden aybaşı olan 01.10.1998 tarihinde sigortalılığı başlatmak ve çıkacak sonuca göre karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.