YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4794
KARAR NO : 2009/14666
KARAR TARİHİ : 10.11.2009
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminat isteminin davanın atiye bırakılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 7.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacının iş kazası sonucu % 17 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda % 100 oranında kaçınılmazlığın etken olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
B.K’nun 47. Maddesinde hakimin bedensel bütünlüğün bozulması halinde olayın özelliklerini göz önünde tutularak zarar görene adalete uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vereceği öngörülmüştür. Bedensel bütünlük eş deyişle vücut bütünlüğü kavramının fizik bütünlük yanında ruhsal bütünlüğü ve sağlığı da kapsadığı tartışmasızdır. Olayın özelliklerinin neler olduğu 22.6.1966, 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanmıştır. Bunlar her olayda değişebilir. Bu nedenle hakiminin kararında bu özellikleri objektif ölçülere göre göstermesi gerekir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına 11.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 7.000,00 TL’sına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümden silinerek yerine;
“l- Maddi tazminat davası atiye bırakıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 11.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 1.8.2004 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazla talebin reddine,
3-Alınması gereken 594,00 TL ilam harcından peşin alınan 405,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,00 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan 405.00 TL nispi harç ile 14.00 TL başvuru harcı toplamı 419,00 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.320,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, red edilen manevi tazminat yönünden 1.320,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 432,65 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre takdiren 151,42 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, taraflarca 60,00 TL temyiz başvuru harcı yatırılmış olduğundan, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.