Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/4516 E. 2010/5979 K. 25.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/4516
KARAR NO : 2010/5979
KARAR TARİHİ : 25.05.2010

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Davacı, … kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi
.K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalının asağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, … kazası sonucu beden güç kaybına uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişindir.
Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının … kazası sonucu %10.2 oranında sürekli … göremezliğe uğradığı olayda davacının %30, davalı işverenin %70 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalıya verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli … göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 20.000,00 TL’sına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile hüküm fıkrasının tümü ile silinerek yerine;
“ Davacının davasının kısmen kabulü ile,
1. 5.014,50 TL maddi tazminat ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04.03.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,fazla talebin reddine,
2. Alınması gereken 1.080,78 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 67,80 TL nin mahsup edilerek bakiye 1.012,98 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3. Davacı tarafından yatırılan 67,80 TL nispi, 11,20 TL başvuru olmak üzere toplam 79,00 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4. Davacı tarafından yapılan toplam 357,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı nazara alınarak 238,00 TL lık kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5. Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT üzerinden hesaplanan maddi tazminat için 601,74 TL, manevi tazminat için 1.800,00 TL olmak üzere toplam 2.401,74 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6. Reddedilen manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 1.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 25.05.2010 tarihli oturumda oybirliği ile karar verildi.