Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/32 E. 2010/586 K. 25.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/32
KARAR NO : 2010/586
KARAR TARİHİ : 25.01.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, kesilen maluliyet aylığının 1.4.2003 tarihinden itibaren yeniden bağlanmasına, maluliyet sigorta yardımlarından yararlandırılmasına, aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, malullük aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile kesilen maluliyet aylığının 01.04.2003 tarihinden itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece Kurum işleminin iptali ile davacıya 01.04.2003 tarihinden başlamak üzere 506 sayılı Yasa’nın eski 53/B maddesine göre aylığın bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiş ise de eksik araştırma sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya 13.01.1999 tarihli Trabzon SSK Hastanesinin Sağlık Kurulu raporu esas alınarak çalışamaz durumda olması nedeni ile 01.02.1999 tarihinden itibaren 29.07.2003 tarihinden önce yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın, 53/B maddesi gereğince malüliyet aylığı bağlandığı, Kurumca yaptırılan kontrol muayenesi sonucu alınan 28.05.2003 tarihli Trabzon SSK hastanesinin 383 sayılı raporu dikkate alınarak Kurum Maluliyet Daire Başkanlığınca davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybetmediği gerekçesi ile bağlanan malüliyet aylığının 01.04.2003 tarihinden geçerli olmak üzere kesildiği, davacının itirazı üzerine alınan S.S.Yüksek Sağlık Kurulu’nun 26.09.2006 tarihli raporunda davacının 2/3 oranında çalışma gücünü kaybetmediğinin tesbit edildiği, K.T.Ü. Farabi Hastahanesi Başhekimliği’nin 13.04.2006 tarihli raporunda davacının sağ hemiparezi açısından güç kaybı oranının % 40 olduğu, aynı sağlık Kurumunun 24.05.2006 tarihli raporunde ise davacının yataklı psikiyatri servisi bulunan bir hastahanede tedavi görmesinin uygun olduğu ve % 45 iş gücü kaybı bulunduğunun tesspit edildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin 14.01.2008 tarihli raporunda davacının 2/3 oranında çalışma gücünü kaybettiğinin ve arızanın Sosyal Sigortalar Sağlık İşleri Tüzüğüne göre halihazırda maluliyet oranı tayinine mahal olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 29.07.2003 tarihinden önce yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 53/b maddesinde;çalışma gücünün en az 2/3’ünü yitirmiş durumda sayılmayanlardan 34.cü md. gereğince yapılan tedavi sonunda Kurum Sağlık Kurullarınca düzenlenecek raporlarda çalışabilir durumda olmadığı belirtilenlere malül aylığı bağlanacağı, 29.07.2003 tarihinden sonra yürürlüğe giren 506 sayılı Yasa’nın 53/b maddesinde;a) Kurum hastanelerince düzenlenecek usulüne uygun sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3’ünü yitirdiği,b) 34 üncü madde gereğince yapılan tedavi sonunda Kurum sağlık tesisleri sağlık kurullarınca düzenlenecek usulüne uygun rapor ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3’ünü yitirdiği,c) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını yitirdiği,Kurumca tespit edilen sigortalı malullük sigortası bakımından malul sayılacağı, 5510 sayılı Yasanın 25. maddesinde; Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılacağı, hükümleri düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacıya malüliyet aylığı 506 sayılı Yasa’nın malüllük aylığının bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan 53/b maddesince bağlanmıştır. Bu madde ile 2/3 oranında çalışma gücünü yitirmemiş olanlardan 506 sayılı Yasanın 34. maddesi gereğince Kurum Sağlık Kurullarınca düzenlenecek raporlarda çalışabilir durumda olmadığı belirtilen sigortalının malül sayılacağı açıklanmış olup, bu durumda davacının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybedip kaybetmediği değil, çalışabilir durumda olup olmadığının araştırılması gerekir. SSK Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporlarının davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 53/B maddesi düzenlemesine göre hüküm vermeye elverişli nitelikte olduğu söylenemez.
Öte yandan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi raporu ile Y.S.K.raporu arasında çelişki bulunduğu halde mahkemece bu çelişki A.T.K.Genel Kurulundan alınacak raporla giderilmeksizin yazılı şekilde karar verilmeside mahkemenin kabul şekli bakımından hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacıya malüliyet aylığı bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 53/b ve 54 maddesi hükümlerince davacının çalışabilir durumda olup olmadığı konusunda 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddeleri kapsamında Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden rapor almak itiraz halinde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınarak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm BOZULMASINA, 25.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.