Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/2359 E. 2010/1495 K. 16.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/2359
KARAR NO : 2010/1495
KARAR TARİHİ : 16.02.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, yaşlılık aylığı talebini red eden kurum işleminin iptali ile 3.000,00 TL maddi zararın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının yaşlılık aylığı bağlanacağı inancıyla işinden ayrılması ve Kurumca aylık bağlanmaması sonucu zarara uğradığı iddiasına dayalı fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 3.000,00 TL maddi zararının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin reddine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç usul ve yasaya aykırıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 3.1.1983 tarihinde (22782) sayılı işyerinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin verildiği, daha sonra Kurumca davacının 3.1.1983-4.1.1983 tarihleri arasındaki 1 günlük çalışmasının hayali olduğu o tarihte askerlik görevinde olduğu gerekçesiyle müfettiş tahkikatına gerek olmaksızın iptal edildiği, sigortalılık hizmet cetvelinde 3.1.1983-4.1.1983 tarihleri arası 1 gün çalışmasının bildirildiği, daha sonra 17.2.1984 tarihinde çalışmalarının başlayıp devam ettiği, davacının askerlik süresi olan 8.5.1981-9.1.1983 arasını (1 yıl 8 ay) borçlanıp 21.12.2006 tarihinde ödediği, en son çalıştığı Belediye’den 17.7.2007 tarihli encümen kararıyla emeklilik nedeniyle hizmet aktinin feshedildiği, 13.7.2007 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Kurumca sigortalılık süresinin askerlik borçlanması kadar geriye götürmesi ve böylece sigortalılık başlangıç tarihinin 17.6.1982 tarihi olması nedeniyle 47 yaş dolmadığından yaşlılık aylığı talebinin reddedildiği, 4.2.2008 tarihli tahsis başvurusuna göre, başlangıcın 17.6.1982 tarihi olarak kabul edilerek 8544 gün üzerinden davacıya 15.2.2008 tarihinde aylık bağlandığı görülmektedir.Somut olayda davacının ilk işe giriş tarihi olan 3.1.1983 tarihinin askerlik süresi içerisine rastlaması ve buna bağlı olarak sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmemesi nedeniyle yaşlılık aylığı bağlanma tarihi değişmektedir. Davacı her ne kadar 3.1.1983 tarihinde askerlik yapıyor gözüküyor ise de; terhis tarihinden 1 hafta önce terhis mahiyetinde izin kullanması yasal ve mümkün olmasına, buna dayalı olarakta izin kullandığı bu süre içerisinde işe başlaması muhtemel olmakla, mahkemece davacının gerçekten ilk işe başladığı 3.1.1983 tarihinde izinli olup olmadığı, askerlik şubesinden araştırılmamıştır.
Yapılacak iş; davacının terhis mahiyetinde izin kullanıp kullanmadığı, kullandı ise hangi tarihler arasında kullandığı, ilk işe başlama tarihi olan 3.1.1983 tarihinde yasal izinli olup olmadığı hususlarının ilgili askerlik şubesinden araştırılıp, sigortalılık başlangıç tarihini tespit edip çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.