Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/2267 E. 2010/3199 K. 23.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/2267
KARAR NO : 2010/3199
KARAR TARİHİ : 23.03.2010

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Davacı, … kazası sonucu maluliyetinden … maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz edenin sıfatına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 29.11.2003 tarihinde meydana gelen … kazası sonucu %14 oranında sürekli … göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmişse de manevi tazminatın takdirinde yanılgıya düşüldüğü, manevi tazminatın fazla takdir edildiği anlaşılmaktadır.
Davacının … kazası sonucu % 14 oranında sürekli … göremezliğe uğradığı olayda davacının 4/8 davalı işverenin 4/8 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalıya verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26…..1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli … göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına 12.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 15.000,00-TL’sine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine;
“1- Davanın kısmen kabulü ile, 801,40-TL maddi tazminat ile takdiren 12.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 12.801,40-TL tazminatın 12.500,00-TL’lik bölümünün olay tarihi olan 29.11.2003 tarihinden, 301,40-TL’lik bölümünün ise talep gibi ıslah tarihi olan 28.10.2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla maddi ve manevi tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 691,28-TL ilam harcının peşin alınan 797,45-TL’den indirimi ile artan 106,17-TL nin karar kesinleştikten sonra istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından başvurma ve peşin harç olmak üzere yatırılan toplam 701,38 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen ve kabul edilen miktarlar nazara alınarak, davacı tarafça yapılan toplam 209,30-TL yargılama giderinden takdiren 45,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, avukat ile temsil edilen davacı yararına hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinden 575,00-TL, manevi tazminat miktarı üzerinden 1.440,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, avukat ile temsil edilen davalı yararına reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden 1.440,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, maddi tazminatın kısmen reddinin, katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklanmasına ve davacının dava açarken bu hususu bilebilmesinin mümkün bulunmamasına göre, maddi tazminat isteminin bu nedenle reddedilen bölümü üzerinden davalı yararına avukatlık ücreti verilmesine yer olmadığına, bu bölüm dışında kalıp reddedilen miktar üzerinden aynı Tarife gereğince hesaplanan 575,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ilgilisine yükletilmesine, 23.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.