Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/1790 E. 2010/1580 K. 18.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/1790
KARAR NO : 2010/1580
KARAR TARİHİ : 18.02.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalı işveren nezdinde Mart 1985 -15.3.2003 tarihine kadar çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ,…. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Dava, davacının davalılara ait oto tamir servisi iş yerinde Mart 1985-15.3.2005 tarihleri arasında hizmet akdi ile geçen ve kuruma bildirilmeyen sürelerin tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulu ile davacının 1.1.1991-15.3.2005 tarihleri arasında aralıksız çalıştığının tesbiti ile fazla istemin hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı davalıların murisi … ait oto tamir servisi iş yerinde Mart 1985 yılında çalışmaya başladığını iş verenin 27.10.1998 ölüm tarihine kadar aralıksız çalıştığını ,daha sonra bu iş yerinin… mirasçıları davalılar tarafından işletilmeye devam edildiğini çalışmalarının 15.3.2005 tarihine kadar sürdüğünü ileri sürmektedir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tesbit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Davacının davalı iş verenler adına kayıtlı 070695580 sigorta sicil nolu iş yerinden 1994yıl 3. döneminden itibaren bildirim yapıldığı1994 yılında 120 gün 1995 yılında 120 gün, 1996 yılında 180 gün bildiriminin bulunduğu,yine ihtilaflı dönem içinde dava dışı İhsan Özbayrak adına kayıtlı 511868 sigorta sicil sayılı iş yerinde 1989-1990 yılları arasında, Aziz Bahşan adına kayıtlı 706955 sicil sayılı iş yerinde ise 1996 yılında 30 günlük çalışmasının bildirildiği görülmüştür.
Davacı 1989-1990 tarihleri arasında bildirimi yapılan …..a ait iş yerinde hiç çalışmadığını bu şahsın müteveffa iş veren …… damadı davalılardan ….’ın eşi olduğunu, iş verenin işçisini damadının iş yeri üzerinden aralıklı olarak sigorta yaptırdığını bu durumun gerçeği yansıtmadığını bu iş veren yanında hiç çalışmadığını ileri sürmektedir.Ancak 1996 yılı 2.döneminde 30 günlük çalışma bildirilen 706955 igorta sicil sayılı iş yerinden yapılan bildirim üzerinde durulmamış bu konuda Bakırköy Sigorta Müdürlüğünün 11.4.2006 tarihli 706955 sigorta sicil sayıl iş yerinin Mahmutbey caddesi No:59 B.Evler adresinde kurulu ……’a ait iş yerinin taraflarla ilgisi olmadığına ilişkin yazı cevabı ile yetinilerek sonuca gidilmiştir. 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine göre ; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde Mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür. Somut olayda davacının hizmet çetvelinde 1996 yılı 2.döneminde ……’a ait iş yerinde bildirimi yapılan 30 günlük çalışmanın gerçekliği durumunda kabul edilen 1991-31.12.1996 tarihleri arasındaki dönemin çalışmanın sonu olan 1996 yılı itibariyle, dava tarihinin 10.5.2005 olduğu dikkate alındığında hak düşürücü süreye uğrayacağı açıktır.
Yapılacak iş;öncelikle davacıya ilişkin şahsi sicil dosyasının tamamı getirtilerek işe giriş bildirgeleri incelenmeli ,dava dışı ……’a ait iş yerinde 1996 yılında çalışıp çalışmadığı tesbit olunmalı,çalıştığının tesbiti halinde 1985-1996 öncesine ilişkin sürenin hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmeli ,30 günlük bildirimin gerçek olmadığının tesbiti halinde,davacı iddiası üzerinde durularak 1989-1990 yılları arasında……’a ait iş yerinde çalışıp çalışmadığı tesbit olunmalı,bu iş veren yanındaki çalışmaların gerçek olduğunun tesbiti halinde şimdiki olduğu gibi 1.1.1991 tarihi öncesi döneme ilişkin istemin hak düşürücü süre yönünden reddolunmalı,bu iş veren yanında hiç çalışmadığının tesbiti halinde ise uyuşmazlık konusu 1985-15.3.2005 yıllarının tamamına ilişkin dönem bordrolarının bulunup bulunmadığı tesbit edilerek bulunması halinde dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar arasından ihtilaflı dönemin tamamında adı geçen ve özellikle ihtilaflı dönemde de bildirimi bulunan re’sen tesbit edilecek tanıkların bilgilerine başvurmak, Bordro tanıklarının bulunmaması veya adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, zabıta, maliye ve meslek Odası aracılığı ve Muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tesbit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ,davacı iddiaları üzerinde durularak çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacı ile davalılardan …, …, …..’na yükletilmesine,18.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.