Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/1789 E. 2010/1579 K. 18.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/1789
KARAR NO : 2010/1579
KARAR TARİHİ : 18.02.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, davalı işveren nezdinde 20.11.2003-31.12.2006 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara ,toplanan delillere ,hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddine
2-Davacının temyizine gelince;
Dava, davacının davalıya ait gıda imalathanesi ve bakkal iş yerinde 20.11.2003-31.12.2006 tarihleri arasında hizmet akdi ile geçen ve kuruma bildirilmeyen sürelerin tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece,istemin kısmen kabulü ile davacının davalıya ait işyerinde 27.9.2004-8.11.2004 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kim diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olaya gelince; Mahkemece,davalı Kurumdan davacıya ilişkin şahsi dosya,hizmet cetveli ve prim bordroları istendiği davalı Kurumca kaydının bulunmadığının bildirildiği, davalı işveren tarafından hem “Market”iş yeri hem de 22082 01 01 0060537 045 04 34 sigorta sicil sayılı “Şeker İmali”iş yerine ilişkin dönem bordroları istenmemiş,sadece market iş yerine komşu olan tanıklar tesbit edilerek beyanlarına başvurulmuş yine davalı bakkal iş yerine ait Vergi Dairesinde bulunan faturalarda davacı imzası bulunan dönem yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir .
Oysa davacı ….. Ticaret,… Gıda ve Mumcu Gıda unvanlı şirketlerin davalı iş veren adına gönderdiği malların teslim alınmasında imzasının bulunduğunu ileri sürmüş yine davalı iş verene ait …..plaka sayılı araç ile malzeme taşırken 18.6.2004 tarihinde Trafik cezasına maruz kaldığını ileri sürerek ceza makbuzu ibraz etmiştir.Davacı yanca ileri sürülen bu iddialara ilişkin mahkemece yeterli araştırma yapılmamıştır.
Bu durumda yapılacak iş, uyuşmazlık konusu 2003-2006 dönemine ait davalı iş veren adına kayıtlı bakkal ve gıda(şeker)imali iş yerine ilişkin 2003-2006 yıllarının tamamına ilişkin dönem bordrolarının bulunup bulunmadığı tesbit edilerek bulunması halinde dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar arasından ihtilaflı dönemin tamamında adı geçen ve özellikle ihtilaflı dönemde de bildirimi bulunan re’sen tesbit edilecek tanıkların bilgilerine başvurmak, bordro tanıklarının bulunmaması veya adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, zabıta, maliye ve meslek Odası aracılığı ve Muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tesbit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçEk bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ,davacı iddiaları üzerinde durularak … Ticaret,… Gıda ve Mumucu Gıda unvanlı iş yerlerine ilişkin faturalar temin edilerek davacının davalı adına mal teslim alıp almadığı yine …… plaka sayılı aracın davalı iş verenin kullanımında olup olmadığı tesbit edilip gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasa’nın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtlandıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden …’e yükletilmesine,
18.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.