Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/16263 E. 2010/1757 K. 22.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/16263
KARAR NO : 2010/1757
KARAR TARİHİ : 22.02.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan….Yapı Koop Başkanlığı ve … vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı eşin maddi tazminat isteminin kabulüne, davacı çocukların maddi tazminat istemleri ile tüm davacıların manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davalı …’nin ihale sonucu 29.12.1993 tarihli düzenleme şeklindeki Noter sözleşmesi ile 11 blok ve 269 konutluk inşaat işini dava dışı ….. İnşaat Turizm Tic. ve San Ltd Şti’ne verildiği, diğer davalılar … ve …’nün de Ticaret Sicil kaydına göre bu şirketin ortakları olduğu anlaşılmaktadır.
İş kazası sonucu zarara uğrayan işçi veya haksahiplerinin açacakları tazminat davası işveren veya işveren ile birlikte kusurlu 3. kişilere karşı yöneltilir. Bundan başka aracı olarak nitelendirilen kişilerle işe alınan işçilerin uğrayacakları zarardan dolayı asıl işverenin aracı ile birlikte sorumlu olacağı 4857 sayılı İş Yasası’nın 2. maddesi gereğidir.
Somut olayda çözümlenmesi gereken sorun, davalıların ortağı bulunduğu şirket ile davalı kooperatif arasındaki hukuki ilişkinin işveren- aracı veya iş sahibi-müteahhit ilişkisi mi olduğudur. İş Yasası’nın 2. ve 506 sayılı Yasa’nın 87. maddelerindeki açıklamalar ışığında aracıdan(taşaron) sözedebilmek için öncelikle üst işveren ve bunun tarafından ortaya konan bir iş olmalı ve görülmekte olan bu işin bölüm ve eklentilerinden bir iş alt işveren devredilmelidir. Buna karşın bir işin bütünüyle bir işverene devri veya anahtar teslimi denilen biçimde işin verilmesi durumunda artık üst-alt işveren ilişkisi söz konusu olamaz. Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin doğabilmesinin ilk koşulu; işyerinde işçi çalıştıran bir asıl işverenin, bulunması, diğer unsur işin asıl işverene ait işyerinde görülüyor olmasıdır.
Davalı Kooperatif ve dava dışı ….. İnşaat Turizm Tic. ve San Ltd Şti arasındaki inşaat sözleşmesinde, yapılacak inşaat işinin hangi bölümlerinin sözleşme kapsamında olduğu, Kooperatifin inşaat işinin bir bölümünü kendisinin üstlenip üstlenmediği anlaşılamamaktadır. Mahkemece bu durum açıklığa kavuştrulup kazaya konu inşaat işinin bütünüyle şirkete verilip verilmediği araştırılmadan davalı Kooperatifin işveren olarak sorumlu tutulması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; davalı Kooperatif ve dava dışı ….. İnşaat Turizm Tic. ve San Ltd Şti arasındaki inşaat sözleşmesiyle ilgili olan ihale ilan belgeleriyle varsa bu iki davalı arasında yapılacak işlerle ilgili başka sözleşme ve ekleri getirtilerek, inşaat işi ile ilgili Kooperatif Genel Kurulunca alınan kararlar ile koopretifin inşaat işinin yürütümü nedeniyle yaptığı harcamalara dair tüm kayıtlar ve belgeler getirtilerek, davaya konu inşaat işinin dava dışı ….. İnşaat Turizm Tic. ve San Ltd Şti’ne bütünüyle verilip verilmediği saptandıktan sonra davalı koopretifin sorumluluğunun değerlendirilmesi gerekir.
O halde davalı Kooperatif ile davalı …’nün bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre bu davalıların diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 22.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.