Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/16134 E. 2010/12145 K. 06.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/16134
KARAR NO : 2010/12145
KARAR TARİHİ : 06.12.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, yaşlılık aylığını iptal eden kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Davacı kurumun tescil ve sigortalılığı ile yaşlılık aylığını iptal ettiğini belirterek dava konusu işlemin iptalini talep etmiş davacı SGK ise davacıya fuzulen ödenen yaşlılık aylığının davacıdan istirdadını talep etmiştir.
Mahkemece; davacının 22/03/1985–30/12/1988 tarihleri arasındaki sigortalılığının … Teftiş Kurulu Başkanlığının 29.04.2005 tarih ve 1 sayılı raporuna istinaden iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline karşılık davanın reddine karar verilmiştir.
Her uyuşmazlığın, dayandığı işlem veya olayların meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasal kurallara göre çözümlenmesi gerekeceği ilkesinden hareketle yasal koşulların ayrı ayrı ele alınarak Bağ Kur’luluk statüsünün ortaya konması gerekir. 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinde zorunlu … sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu … sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu … sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu … sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.

Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 21.02.2000 tarihli giriş bildirgesi ile Diyarbakır Seyyar Satıcılar ve İşportacılar Pazarcılar Odası’nın 01/01/1985-30/12/1988 tarihleri arasındaki üye kaydına dayanarak davacının 22/03/1985 tarihi itibariyle sigortalı olarak tescilinin yapıldığı, 30.12.1988 tarihine kadar sigortalı sayıldığı ve 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılık süresi ile birleştirerek 01.04.2000 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı davacının vergi ve sicil kaydının bulunmadığı, … İl Müdürlüğünde yapılan müfettiş incelemesi sonucunda kurum görevlileri ile bazı kişilerin anlaşarak birden çok kişiyi Diyarbakır Seyyar Satıcılar ve İşportacılar Pazarcılar Odası’na kaydettirdiği, noter onaylı olan üye kayıt defterinin bazı sayfalarının sökülerek yerine başka sayfaların takıldığı,
kayıtlarda silinti ve kazıntı yapıldığı, davacının şahsi dosyasının kurumda bulunamadığı, aidat ödeyip ödemediğinin belli olmadığı, Oda’nın genel kurul hazirun listelerinin bulunmadığı gerekçesi ile davacının sigortalılığının ve yaşlılık aylığının iptaline karar verildiği, Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 24/09/2007 günlü ekspertiz raporuna göre “Sigortalının …’a Vereceği Belgenin “II.Bu Kısım Meslek Kuruluşunca Doldurulacaktır.” hanesinin bitiş tarihi bölümünde yazan rakamın yılı gösteren bölümünde farklı rakama ait izler bulunduğunun tespit edildiği, davacı hakkında dolandırıcılık ve sahte resmi evrak tanzim etmek suçlamasıyla Diyarbakır 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/524 Esas sayılı dosyası ile kamu davasının açıldığı ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının geçerli bir oda kaydı bulunmadığından 22.03.1985-30.12.1988 tarihleri arasında sigortalılık şartlarını taşımadığı açıktır.
Ne var ki; davalı Kurum’un geçmişe yönelik (uyuşmazlık konusu dönemi de kapsar şekilde) prim tahsil etmesi ve uzun süre bu primleri kullanması, davacıya yaşlılık aylığı bağlayıp bu konuda umut verdikten sonra davacının sigortalılık ve yaşlılık aylığını iptal etmesi Medeni Kanun’un 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacaktır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.10.1997 gün ve E: 1997/10-578, K: 1997/758; 24.09.2003 gün ve 2003/10-489, 2003/490 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Ancak kimse kendi hilesinden istifade edemeyeceğinden bu kuralın uygulanabilmesi için usulsüz oda kaydının davacınında katılımının bulunduğu mavazaalı bir işlem sonucu oluşturulmaması gereklidir.
Davacının tescilinin 22.3.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı Yasa’nın getirdiği değişiklik doğrultusunda 22/03/1985 tarihi itibariyle Diyarbakır Seyyar Satıcılar ve İşportacılar Pazarcılar Odası kaydına dayanılarak yapıldığı ancak davacı hakkında kuruma tescil ettirmek amacıyla sahte belge tanzim ederek Oda defterlerinde tahrifat yaptığı iddiası ile dolandırıcılık ve sahte resmi evrak tanzim etmek suçlarından Diyarbakır 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/524 Esas sayılı dosyasında kamu davasının açıldığı ve halen derdest olduğu, ceza davası sonucunda davacının Oda defterinde tahrifat yapılarak sahte belge tanzim edilmesi olayına katılımda bulunduğunun belirlenmesi halinde Oda kaydına hukuken değer verilemeyeceği, bu durumda ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiği anlaşılmakla Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın kimsenin kendi hilesinden istifade edemeyeceği düşünülmeksizin ceza davasının sonucu beklenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı ve karşılık davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.