YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/16029
KARAR NO : 2010/11660
KARAR TARİHİ : 29.11.2010
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, maluliyet aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, kesilen aylığının 1.7.2004 tarihinden itibaren tekrar ödenmesi gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine
2-Davacı 506 sayılı Yasa’ya göre bağlanan maluliyet aylığının kesildiği 1.7.2004 tarihinden itibaren yeniden bağlanmasını ve aylığı kesen kurum işleminin iptalini istemiştir
Mahkemece, davacının maluliyet aylığına 11.8.2008 tarihinden itibaren hak kazandığının tesbitiyle fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden SSK Konya Bölge Hastanesi’nin 6.11.2001 tarihli raporuna göre davacıya sol gözündeki hastalığı nedeniyle 1.5.2002 tarihinden itibaren maluliyet aylığının bağlandığı ve raporda 15.6.2004 tarihinde kontrol kaydının bulunduğu, aynı hastaneden alınan 2.6.2004 tarihli raporuna göre yapılan değerlendirmede davacının maluliyetinin 2/3 oranında bulunmadığı gerekçesiyle 30.7.2004 tarihli yazı ile maluliyet aylığının kesildiğinin bildirildiği, yargılama sürecinde alınan Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinin 16.7.2008 tarihli raporunda davacıya miyobik dejenerasyon + sol eski total retina dekolmanı tanısının konulduğu ve Yüksek Sağlık Kurulu’nun 23.1.2009 tarihli raporunda davacının2/3 oranında malul olduğu ve maluliyet başlangıcının Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinin 16.7.2008 tarihli rapor tarihi olduğunun bildirildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 29.4.2009 tarihli raporunda ise davacının çalışma gücünün 2/3’ünü kaybettiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır .
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen Sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı asker hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulunca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda mahkemece davacının maluliyet başlangıcının belirtilmediği Adli Tıp Kurumu raporu ile sonuca gidilmiştir.
Yapılacak iş; Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’ndan davacının 2/3 oranındaki maluliyetinin 1.7.2004 tarihinden beri devam edip etmediği, maluliyete esas olan hastalığında bu sürede artma veya iyileşme olup olmadığı diğer bir anlatımla 2/3 oranındaki maluliyetinin hangi tarihten beri devam edegeldiği gösteren rapor alınmak süretiyle sonucuna göre bir karar vermek gerekir
Mahkemece bu maddi olgular nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmesi ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.