Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/15977 E. 2011/268 K. 20.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/15977
KARAR NO : 2011/268
KARAR TARİHİ : 20.01.2011

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ile davalılardan … Ltd. Şti. Vekillerince temyiz edilmesi ve davacılar vekilince 15.09.2009 havale tarihli dilekçeyle de temyizden vazgeçmeleri üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
1-Taraflar arasındaki iş kazası sonucu davalılardan talep olunan maddi ve manevi tazminat istemine dair, Mahkemece verilen 02.06.2009 tarihli karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetkisine binaen temyiz talebinden feragat etmiş bulunduğundan davacı vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle reddine,
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
3-Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı … yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden maddi tazminat isteminin reddine,manevi tazminat isteminin ise kabulüne karar verilmiştir.
Davacıların murisi sigortalı …’in öldüğü iş kazasında sigortalının %20, davalı işveren … Limited Şirketinin %30, davadışı …’ün %50 oranında kusurlu olduğu,İstanbul Valiliğinin ise kusursuz olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı anne ve baba yararına ayrı ayrı 15.000,00’er TL,kardeşler yararına ayrı ayrı 4.000,00’er TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, anne ve baba yararına ayrı ayrı 25.000,00’er TL,kardeşler yararına ayrı ayrı 10.000,00’er TL’sına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine,
“1-Davalı … yönünden, davanın reddine, 575.00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
2-Davalı … Ltd.Şti.yönünden, A)Davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine,Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 575,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
B)Davacıların manevi tazminat istemlerinin KISMEN KABULÜ ile, davacı anne … için 15.000,00 TL, baba … için 15.000,00 TL, kardeşler … için 4.000,00 TL ve … için 4.000,00 TL manevi tazminatın 17.04.2006 olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazla talebin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan anne Zübeyde için 1.800,00 TL, baba Halit için 1.800,00 TL, kardeşler Eda için 575,00 TL ve Bilal için 575,00 TL avukatlık ücretinin davalı şirketten alınarak davacılara verilmesine,red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan anne Zübeyde’den 1.200,00 TL, baba Halit’ten 1.200,00 TL, kardeşler Eda’dan 575,00 TL ve Bilal’den 575,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalı şirkete verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan toplam 1.972,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1005,97 TL sinin davalı şirketten alınarak davacılara verilmesine,kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Alınması gereken 2.052,00TL karar ve ilam harcından peşin alınan 999,00TL harcın düşümüyle kalan 1.053,00 TL harcın davalı şirketten alınarak Hazineye gelir kaydına, davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 999,00 TL nisbi harç ile 13,10 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.012,10TL harç giderinin davalı şirketten alınarak davacılara verilmesine, ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ilgiliye yükletilmesine, 20.01.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.