YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/15777
KARAR NO : 2010/11834
KARAR TARİHİ : 30.11.2010
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı işveren nezdinde 1977-1987 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde 1977-1987 yılları arasında her yıl 7,5 ay olmak üzere (Mart 15 ila Ekim sonu) hizmet aktiyle geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının davalıya ait (6137.19) sigorta nolu işyerinde 1979 yılında 77 gün, 1980 yılında 226 gün, 1981 yılında 226 gün, 1982 yılında 226 gün, 1983 yılında 226 gün, 1984 yılında 226 gün, 1985 yılında 226 gün olmak üzere toplam 1.433 gün (3 yıl 11 ay 23 gün) hizmet aktiyle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Gerçekten mahkemece kabul edilen hizmetin geçtiği tarih aralıkları açıkça belli olmayıp infazda tereddüde yol açacak niteliktedir. Oysa H.U.M.K.’nun 388/son maddesi gereğince, hüküm kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Öte yandan aynı kanunun 389. maddesinde de verilen karar ile iki tarafa yükletilen yükümlülüklerin kuşku ve duraksamaya gerektirmeyecek surette çok açık olarak yazılması gerektiği bildirilmiştir.
Yapılacak iş; davacının davalı işyerinde geçen çalışmalarının yıl yıl hangi tarihler arasında olduğunun açık ve net bir şekilde belirlenip çıkacak sonuca göre hüküm kurmaktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yerolmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden ilgiliye iadesine, 30.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.