Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/15137 E. 2010/11603 K. 25.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/15137
KARAR NO : 2010/11603
KARAR TARİHİ : 25.11.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı, davalı işveren nezdinde 20.08.2007-07.08.2007 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde 20.08.2002-07.08.2007 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının, davalı …’e ait mandıra işletmesinde 1789 gün çalıştığının tesbiti ile Kuruma bildirilmeyen 382 günlük çalışmasının Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmesine karar verilmiş ise de, karar, davacının hangi tarihler arasında kaç gün, ne kadar ücret ile çalıştığı konularında infazda tereddüde yol açacak niteliktedir. Oysa, HUMK.’nun 388/son maddesi gereğince, hüküm kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Öte yandan, aynı Yasanın 389. maddesinde de verilen karar ile iki tarafa yükletilen yükümlülüklerin kuşku ve duraksama gerektirmeyecek surette çok açık olarak yazılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında yer alan “davacının, davalı …’e ait mandıra işletmesinde 1789 gün çalıştığının tesbiti ile Kuruma bildirilmeyen 382 günlük çalışmasının Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmesine,” rakam ve sözcüklerinin silinmesine, yerine,
“Davacının davalı …’e ait mandıra işyerinde 20.08.2002-07.08.2007 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücret ile sürekli olarak (1789 gün) çalıştığının tesbiti ile söz konusu tarihler arasındaki 1407 günlük çalışmasının Kuruma bildirildiğinin, 382 günlük çalışmasının Kuruma bildirilmediğinin tesbitine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ilgiliye yükletilmesine, 25.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.