Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/14823 E. 2010/10969 K. 04.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/14823
KARAR NO : 2010/10969
KARAR TARİHİ : 04.11.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 3.4.2006-22.11.2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

Dava, davacının davalı şirkete ait iş yerinde 03/04/2006-22/11/2007 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olarak kesintisiz çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile;davacının Ulusal İnşaat Taahhüt Müteahhitlik Maden Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait işyerinde, 03/04/2006-31/10/2007 tarihleri arasında günün asgari ücreti ile 506 sayılı Yasaya tabi zorunlu sigortalı olarak kesintisiz çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden,davacının 10.08.1974-2005/11. ay tarihleri arasında farklı işyerlerinde kesintili olarak 3.395 gün 506 sayılı Yasaya tabi zorunlu sigortalı çalışmasının olduğu, 19.10.2007 tarihli tahsis talebine istinaden 3.395 gün sigortalılık süresi ve 600 gün askerlik borçlanması toplamı 3995 gün üzerinden yaşlılık aylığı bağlandığı,işe giriş bildirgesi verilmediği,tesbiti talep edilen dönem ile çakışan başka işyeri çalışmasının bulunmadığı, 2007/1-11. aylara ilişkin dönem bordrolarının geldiği,bordrolarda davacının isminin bulunmadığı,davalı işyerinin 19.01.2007 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, 1073001 sicil nolu olduğu, davalı şirketin ana sözleşmesinin tescil tarihinin 02.09.2004, ortaklarının İbrahim Hakkı …,Nazif Niyazi …,… Parmaksız olduğu, Ulusal Beton Sanayii A.Ş. adlı şirketin ana sözleşmesinin tescil tarihinin 20.10.2006 olduğu, şirket yetkilisinin Nazif Niyazi … olduğu ve her iki şirketin tescil adresinin aynı olduğunun Ticaret Sicil Memurluğunca bildirildiği, Vergi Dairesi tarafından davalı işyerinde 17.02.2006, 19.12.2006, 25.07.2007 tarihlerinde yapılan yoklamalarda,davalı işverenin iki ayrı adreste alt yapı inşaatı yaptığının tespit edildiği, 25.07.2007 tarihinde yapılan yoklamada işyerinde toplam 44 kişinin çalıştığının tespit edildiği, 2007/07. ay dönem bordrosunda 10 çalışanın bildirildiği,davalı şirketçe davacıya 7. ay maaşı olarak 1.760 TL’nın 06.08.2007 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasanın 79. maddesinde belirtilen
sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kim diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda; mahkemece davacının 05.04.2007-31.10.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde 506 sayılı Yasaya tabi zorunlu sigortalı olarak çalıştığının kabul edilmesi doğru ise de, 03/04/2006-04.04.2007 tarihleri arasına yönelik talep yönünden açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığı yöntemince araştırılmadan, uyuşmazlık konusu bu dönemde çalışması bulunan bordro tanıkları yada kayıtlara geçmiş komşu iş yeri sahibi veya çalışanı olmayan tanıkların beyanı ile yetinilerek sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; tespit kararı verilen 03/04/2006-04.04.2007 tarihleri arasındaki dönem yönünden, bordrolarda kayıtlı tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilemediği veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, (özellikle bordro verilmeyen 03.04.2006-19.01.2007 tarihleri arası için) zabıta, maliye ve meslek Odası aracılığı ve Muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tesbit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.