Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/14461 E. 2010/11229 K. 11.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/14461
KARAR NO : 2010/11229
KARAR TARİHİ : 11.11.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.4.1998-22.7.2004 tarihleri arasında mevsimlik işçi olarak geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.04.1998-22.07.2004 tarihleri arasında davalıya ait kiremit fabrikasında çalışma mevsiminde (sezonda) hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, imzalı ücret bordrolarındaki sürelerin davalı Kuruma tam olarak bildirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve dört aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan, işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Ancak, davalı işveren tarafından 2000 yılının 4. ayından 2004 yılının 7. ayına kadar olan dönemi kapsayan imzalı ücret bordroları ibraz edilmiştir. Dava konusu olan diğer yıllara (1998 ve 1999 yıllarına) ilişkin ücret bordroları ise ibraz edilmemiştir. Bu durumda, davalı işverenin ibraz ettiği ücret bordrolarında davacının imzası olan sürelerle ilgili (2000-2004 yılları arası) olarak istemin reddine karar verilmesi yerindedir. Ancak, ücret bordrosu ibraz edilmeyen (1998 ve 1999 yıllarına ilişkin) süreler yönünden ise eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmiştir.
Yapılacak iş, davanın nitelikçe kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması nedeniyle mahkemece, doğrudan soruşturma genişletilmek sureti ile, imzalı ücret bordrosu ibraz edilmeyen 1998 ve 1999 yıllarında davacı ile birlikte çalışan ve Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar belirlenerek, bu tanıkların bilgilerine başvurmak ve gerektiğinde, davacının 1998 ve 1999 yıllarında çalıştığını iddia ettiği işyerine komşu olan işyerlerini belediye, emniyet veya jandarma vasıtasıyla saptamak, saptanan bu işyerlerinin kayıtlarına geçmiş kişileri, başka bir anlatımla, Sosyal Güvenlik Kurumunda kayıtları olan komşu işyeri veya benzer işi yapan işyeri sahiplerinin veya çalışanlarının bilgilerine başvurulmak ve olabildiğince delilleri toplayıp, bunları birlikte değerlendirerek sonucuna göre karar vermektir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.