Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2009/13702 E. 2010/13135 K. 27.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/13702
KARAR NO : 2010/13135
KARAR TARİHİ : 27.12.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava meslek hastalığı nedeni ile % 100 sürekli iş gücü kaybına uğrayan İhsan …’in eş ve çocuklarının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir
Mahkemece manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir
Davacılar yakını İhsan …’in davalı şirkete ait iş yerinde çalışmakta iken % 100 oranında sürekli iş gücü kaybına uğradığı olayda, davalı şirketin % 100 oranında kusurlu olduğu, İhsan … tarafından davalı şirket aleyhine açılan manevi tazminat davası sonucu Ankara 13. İş Mahkemesi’nin 26.12.2007 tarih 2006/795 E 2007/806 K sayılı kararı ile 100.000,00 TL manevi tazminatın 27.12.2005 tarihinden itibaren tahsiline karar verildiği ve dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanununun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacılardan eş … yararına 15.000,00 TL, çocuklar Nuray …, Zekeriya …, Kerem …, Abdulhalık …, İbrahim …, Yahya …, Mehmet …, Recep …, Sıdık … ve Veysi … yararına 3.000,00’er TL, manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken eş için 25.000,00 TL ve çocuklar için 5.000,00’er TL hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine,
“1-Davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı eş … için 15.000,00 TL, çocuklar Nuray …, Zekeriya …, Kerem …, Abdulhalık …, İbrahim …, Yahya …, Mehmet …, Recep …, Sıdık … ve Veysi … yararına ayrı ayrı 3.000,00’er TL manevi tazminatın 27.12.2005 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine , fazla istemlerinin reddine
2-Alınması gereken 2.430,00-TL. karar ve ilam harcının davacılar tarafından peşin yatırılan 4.725,00-TL. nisbi harçtan tenzili ile artan 2.295,00 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacılara iadesine, davacı tarafından peşin yatırılan 2.430,00-TL. nisbi harç ile 15,60-TL. başvuru harcı olmak üzere toplam 2.445,60-TL. harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, vekil ile temsil edilen davacılar için hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları üzerinden hesaplanan eş … için 1.800,00 TL, çocuklar Nuray …, Zekeriya …, Kerem …, Abdulhalık …, İbrahim …, Yahya …, Mehmet Emin …, Recep …, Sıdık … ve Veysi … yararına ayrı ayrı 575,00’er TL avukatlık ücretlerinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, red olunan manevi tazminat miktarı üzerinden aynı Tarife uyarınca hesaplanan eş …’den 1.800,00 TL, çocuklar Nuray …, Zekeriya …, Kerem …, Abdulhalık …, İbrahim …, Yahya …, Mehmet Emin …, Recep …, Sıdık … ve Veysi …’den ayrı ayrı 575,00’er TL avukatlık ücretlerinin de davacılardan alınarak davalıya verilmesine
4-Davacılar tarafından yapılan toplam 29,20-TL yargılama giderinden ret ve kabul oranına göre takdiren 6,00-TL sının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalanın davacılar üzerine bırakılmasına” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 27.12.2010 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.